Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Süleyman Nazif diyor ki:
Evet, Allah'ın yalnız şehidleri değil, şâirleri de var. Mehmet Akif gibi mızrâb-ı beyânı âlâm-ı İslâm olan ve bu âlâmı kendi kalbine yerleştirerek, kalb-i İslâm'ı göğsünün içine sığdıran bir şâiri görünce, şehidler 'Biz bu kadar eziyet çekmedik; ve ıstırâbın bu derecesine biz tahammül edemeyiz!...
Reklam
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
568 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
2020 yılında ezoterizm eğitimi sırasında okuma listeme almış olduğum güzel bir kitap ile bir kez daha karşınızdayım. Araya başka araştırma ve merak konuları girince bu kitabı okumak biraz zaman aldı. Gnostik İttifak adlı bu kitaptaki konular iyi araştırılmış, delilleriyle ortaya konulmaya çalışılmış, güzel ve sağlam kaynaklar kullanılmış olduğu
Gnostik İttifak
Gnostik İttifakKemal Kaplan · Hermes Yayınları · 20207 okunma
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
RIZA NUR'UN GÖNÜLLÜ SÜRGÜNDEN TÜRKİYE'YE DÖNMESİ Mustafa Kemal'in ölümünden sonra 30.11. 1938'de deniz yolu ile Türkiye'ye döndüğünde rıhtımda Atsız ve eşi Bedriye Hanım karşılamış, yakın dostu ve meslektaşı Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman’ın tahsis ettiği, Taksim'de Şehid Muhtar Caddesi'ndeki apartmanlardan
Reklam
Balkan Harbi’nden sonra, felâketin verdiği dehşete, memleketin istikbali için bütün benizleri sarartan endişeler de karışınca, hasta adama her biri kurtarıcı birer deva koşturmak derdine düşen fikir sahipleri arasında bütün meseleleri ortaya döken münakaşalar başgöstermişti: Türk tarihi Sultan Osman’dan mı başlar, daha evvelden mi? Timurlenk
Dizi sektörünün "Ülkücü" Düşmanlığı Alıntı: Nedir bu ülkücülerin Dizilerden çektiği! Yakın zamana kadar Türk sinemasındaki din adamı, hacı ve hoca tipleriüfürükçü, sahtekâr ve yobaz olarak resmedilirdi. Bu klişeden vazgeçilmiş olsa da'peşin hükümlülük' sağcı ve ülkücü karakterler için sürüyor. Dönem dizilerinde
Türkçe, bizim varlık sebebimizdir. Diyarbakır'ın vatansever evladı Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
"çıkdım semevâta hâk-ber-ser indim semevât ile berâber" beytini okuyan süleyman nazif'e, tevfik fikret "bu iki mısrada hamid bir lisan hatasını, ne kadar şiddetle, iki defa tekrar ediyor." süleyman nazif durgunlaşınca "ne gibi?" diye soruyor. tevfik fikret ise "semâvât, arabî bir ism-i cemi'dir, semevât şeklinde tahfif edilemez" diyor. süleyman nazif gibi çok iyi lisan ve kavaid bildiği halde hamid hayranlığından lisan yanlışına dikkat etmeğe vakit bulamamış. bunun üzerine yahya kemal diyor ki: "çıkdım eflâke hâk-ber-ser indim eflâk ile berâber" demeliydi mamafih bu takdirde, bu beyit ancak lisanen doğru olur, şiir zevki bakımından iyi bir şey olmaz. yani zevksizce bir tumturak olur. semevât kelimesinin varlığını; kaba saba tumturak, uydurma büyüklüğün, sahte bir felsefe tablosunun ifadesidir diyerek açıklıyor. tam arkadaş olunacak adammış. hamid için en büyük kötülüğü onu pohpohlayıp duran dini bütün meftunları yaptı diye anlatıyor.
Reklam
Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığınındevam ettiremez.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.