Çöküşten şikayet etmiyorum, dünyam zaten çökmek üzereydi, şikayetim onun kendini yeniden inşa etmesinden,şikayetim güçsüzlüğümden, şikayetim doğmuş olmaktan, şikayetim güneş ışığından kaynaklanıyor.
Kühsar, senin... Meşcere, deryâ senin olsun!
Zevkiyle, sefâsıyla bu dünya senin olsun.
Olsun bu cihanda dilerim her ne dilersen
Ancak benim ol gül güzelim sen benim ol sen!
İsmail Sefa
Yürü hey bî-vefa hercâi güzel,
Gönlüm o sevdadan vaz geldi geçti;
Soldu açılmadan gonce-i emel,
Sonbahara erdik yaz geldi geçti.
Sana şerhederken hicrân-ı aşkı,
Dizinde okudum destân-ı aşkı.
Buselerle aldım peymân-ı aşkı,
Unutma arada söz geldi geçti.
Hüsnüne bu kadar niçin övündün?
Bir yanar ateştin sînemde söndün!
Ahd-ü peymân ettin sözünden döndün
O da bir hevesmiş tez geldi geçti.
Nice bir mübtelâ-yı ‘aşka hicranı belâ olsun
İlâhî kendü gibi bî-vefaya mübtelâ olsun.
(Benim yaşadığım gibi bir aşka düşsün
Kendi gibi bir vefasıza düşsün)