Yavuz Sultan Selim Han'ın dostu Hasan Can ile hatıraları
21 Eylül 1520 (8 Şevval 926) Cuma günü akşamı idi. Hastalığı iyice ilerlemişti. Yine Hasan Can ile birlikte idiler.
Bir ara ızdırabının arttığı bir demde seslenerek:
-Hasan Can bu ne haldir? diye sordu.
ben gayet üzüntülü bir halde yüzüne dahi bakamadan:
-Sultanım, Canab-ı Hakk'a yönelip, Hakk Teala ile olma zamanıdır. cevabını verdim.
Mübarek padişah bir anda hüzün ile karışık celallendi ve:
-Hasan Can,bizi bunca zaman kimin ile bilirdin? Canab-ı Hakk'a yönelişimizde bir kusur mu gördün?
Hasan Can padişahı üzmüş olduğunun utancı ve sıkıntısı içinde:
-Haşa ki sultanım sizi bir an dahi Allahü Teala'yı anmaktan gafil görem. Amma bu zaman diyer zamanlara benzemediği için ihtiyat olsun diye söyledim. cevabını verdim.
aslında Hasan Can ecel vaktinin geldiğini söyliyememiş ve böyle bir ifade kullanmıştı.
Sayfa 266Kitabı okudu
Cem Sultan'dan ağabeyi II. Bayezid'e ( Nice Günleri)
.....
Sağlığında her kişi nefsince bir sultandır
.....
Kimseye baki değil bu mülk-i dünya fandır
.....
.....
Ademe bir zevk kalır dünyada bir yahşi ad
Saltanat baki kalur derlerse bu yalandır
Hükm edenler bu cihan mülküne şark u garba dek
Ger Süleyman ger Skender cümlesi mihmandır(konukdur)
.....
.....
Yürü var ey Bayezid sen süregör devranını
Saltanat baki kalur derlerse ol yalandır.
Sayfa 27 - Timaş Yayınları
1445'te Alman şehri Mainz'de Johannes Gutenberg iktisadi tarihi derinden etkileyecek bir yeniliği açıkladı; hareketli hurufata dayalı bir matbaa makinesi. Batı Avrupa'da matbaa makinesinin önemi hemen fark edildi. 1460'dan 1476'ya kadar Strazbourg, Roma, Venedik, Floransa,Milano,Torino, Londra,Krakow, Budapeşte gibi şehirlerde baskı makineleri artık mevcuttu. Fakat herkes matbaayı cazip bir yenilik olarak görmüyordu. Osmanlı sultanı 2. Bayezid daha 1485'te çıkardığı bir fermanla müslümanların Arapça baskı yapmasının kesin bir biçimde yasakladı. Bu kural 1515'te 1. Selim tarafından daha da pekiştirildi. 1727'ye kadar Osmanlı topraklarında matbaa makinesine müsaade edilmedi. Daha sonra 3. Ahmet, İbrahim Müteferrika'ya bir matbaa makinesi kurması için izin veren bir kararname çıkardı. Bu gecikmiş adıma bile kısıtlamalar getirilmişti.
Sayfa 201Kitabı okudu
📌Kudüs, Mescid-i Aksa' nın Değeri
1)Orası Peygamberlerin yaşadığı bir zemindir.
Kuranda geçen 28 peygamberden 20 tanesinin doğrudan hatırası var orada.
"Şerefü'l mekan bil mekin" Bir mekânın şerefi orada oturanların şerefinden kaynaklanır.
2)Yeryüzünde kurulan ikinci mabedin şehridir Kudüs.
Kâbe'nin kardeşidir Mescid-i Aksa.
3)
Halife, bu parlak karşılama töreni sırasında taç giydirip, altın kılıç kuşattığı Tuğrul Bey'i, "Doğu'nun ve Batı'nın hükümdarı" (Sultanü'l-meşrık ve'l-mağrib), "Dinin direği" (Rükneddin) ve "Halife'nin ortağı" (Kasım Emirü'l-Müminin) gibi unvanlarla onurlandırdı.
Malazgirt
Yiğitlerim! Burada artık Allah'tan başka emir veren ve yasaklar koyan bir sultan ya da emirlere icabet eden asker yoktur. Ben de sizlerden biriyim ve bugün sizinle birlikte savaşacağım. Biz, Müslümanların eskiden beri yapageldikleri gibi gaza yapma arzusundayız. Hep birlikte İslam dinine ve Peygamber'in şeriatına yardım edelim. Benim ardımdan gelerek canlarını Allah'a hibe edenler için cennet ve ganimet, bırakıp gidenler için ise cehennem ve sefalet vardır.
Sayfa 177 - Sultan Muhammed AlparslanKitabı okuyor