Hatırlanacaktır; Selahattin Demirtaş da tâ Diyarbakır İHD Başkanı olmazdan önce, 2005 öncesinde, devşirilip Amerika’ya götürülmüştü. Ve üç haftalık bir ajanlaştırma kursundan geçirilerek “Usta Ajan” statüsüne yükseltilmişti.
ABD, bu ajanlaştırma kurslarının adına ne diyordu?
“Uluslararası Liderlik Ziyaretçi Programı”, diyordu.
Biz, Demirtaş’ın bu ajanlaştırılma işini Wikileaks belgelerinde görüp okuduk.
Yine hatırlanacaktır; Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak ve Ahmet Türk’ten oluşan HDP heyeti, dört yıl kadar önce ABD’ye gitmiş, “Düşünce Kuruluşu” adlı CIA kuruluşlarında konuşmalar, görüşmeler yapmıştı. Ayrıca da, açıkça söylemişlerdi: “ABD’den Suriye’de bize rol vermesini istedik.”, diye.
Yani “Emret efendim, yapalım.”, diyorlar. ABD de zaten emretmişti: “Hadi bakalım BOP’u elbirliğiyle hayata geçirelim.”, diye.
Beş yıldan bu yana da bunu yapıyorlar Suriye’de. “ABD Özel Kuvvetleri”yle birlikte, insan öldürmekten özel bir zevk alan sapık cellâtlar güruhundan oluşan “Black Water”larla birlikte, “ABD Hava Kuvvetleri”yle birlikte ve de ABD’nin kendilerine verdiği silahlarla savaşıyorlar, Suriye’nin Antiemperyalist Beşşar Esad liderliğindeki Baas İktidarı’na karşı.
Yine hatırlanacağı gibi, zaman zaman da ABD bayraklarıyla donatıyorlar, Suriye’deki PYD Kantonlarını.
Zaman zaman da Kürt gençlerine “Biji Serok Obama!” sloganları attırıyorlar.