Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sözde İtibar Tapınakları Saraylar
Saray zihniyeti insanlık tarihinin her döneminde toplumsal çürümenin kaynağı olmuştur. Saray sömürgeci zihniyetlerin kültürüne ait bir dayatma aracıdır. Türk kültüründe Osmanlı imparatorluğu dışında saray yoktur. Sarayların içinde oturanların niteliği, çapı ve kapasitesi düştükçe oturulan sarayların büyüklüğü aynı paralelde artar. Ülkeye ve topluma hizmet amacıyla seçilenlerin o toplumun verdiği yetki ve olanaklar ile hizmet ederken tutunduğu tavır ve rul hali bütün toplumu olumlu ya da olumsuz etkiler. Saraylar genelde toplumdan gizli niyeti olan zihniyetleri iş başında tutan itibar tapınaklarıdır. Osmanlı imparatorluğu sultan Abdülhamid döneminde küresel tefecilerden savaş için aldığı borçlar ile yoğun bir saray yapma girişimi içinde devletin sonunu getirecek bir padişah olarak tarihe geçti. Vahdettin ise İngilizlere teslim olmak dışında hiçbir varlığı yoktu. Saray ile kendine hizmet edilmesini tercih edenlere ulusal egemenlik bilincinin yükseldiği bu günlerde tarihi gerçekler ile bazı hatırlatmalar yapma ihtiyacı duydum. Önder Karaçay
Bugün imzaladığımız Basra’yı Avrupa’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi Sultan Abdülhamid Hân’a aittir. Gerçekleştirmek bizlere nasip oldu. Mekânı cennet olsun.
Reklam
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Kızıl değil, Serdar-ı Hakan
Ulu Hakan Sultan İkinci Abdülhamid Han Hz. "Kı*zıl Sultan demek" Ne demek !! 33 yıl Devlet-i Âliye'yenin memalik-i Osmanlı'nın, Âl-i Osmanlı padişahına bu kelam hiç şık cümle olmamış... hiç (Syf89)
Sinekli Bakkal
Sinekli Bakkal
Sultan 2.Abdülhamid
Hak isteyenin hakkını verin. Baş kaldıranın başını kesin.
Reklam
Sultan 2.Abdülhamid
Batı hiçbir vakit adil olmamıştır. Yükselişlerinde masumların kanı vardır. Düşüşlerine de masumların gözyaşları neden olacaktır.
Sultan 2. Abdülhamid
Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.
Hakkımı Helal Etmiyorum
Sultan II. Abdülhamid Hân'ın Necip Fazıl Kısakürek'in hazırlamış olduğu "Ulu Hakan II. Abdülhamid Han" adlı kitabında geçen duası okuyanları içini titretiyor. İşte Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han'ın zalimlere beddua millete duası: "Allahım helal etmiyorum! Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal
Vatan Nasıl Satılır?...
Ahmet Vefik Paşa, Robert Kolejinin arsasını, Amerikalı protestan misyonerlere satmıştı. Sonraki zamanlarda Paşa öldüğünde, Eyüp Sultan’a gömülmeyi vasiyet ettiği ortaya çıkınca, vatan aşığı Sultan II.Abdülhamid Han buna izin vermedi. Vasiyeti iletenlere dedi ki: “Protestanlara arsa satan adam, kıyamete kadar onların çan sesini dinlesin.” Böylece sattığı arsanın hemen önündeki Rumeli Hisarı Kayalar mezarlığına gömüldü.
Reklam
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Bilmeyenler anlayamaz bileni!
Sultan II. Abdülhamid Han gitti, Koskoca İslam Devleti bitti! 5 milyon km2 toprak gitti Milyonlarca can gitti Sonra Yahudilerin oyununa gelerek onu yıkan nice basiretsizleri kahraman diye yutturdular millete... Bu firâsetsizlik normal "Bilmeyenler anlayamaz bileni"
Ahmet Şimşirgil
Ahmet Şimşirgil
“Yıl 1964. Rio de Janeiro’nun sokaklarında hanım ile avare avare dolaşıyoruz... Dükkâna girdik. Tezgâhın arkasında yaşlı, gözlüklü bir adam... Gözleri parlayıverdi. ‘Sen Osmanlı?’ Hemen benim ve hanımın ellerine sarıldı ve yine Türkçe devam etti. ‘Ben Osmanlı, ben Türk, ben Yahudi’... Birden durdu. Gözlerini bana dikerek ‘Abdülhamid sağ mı?’ diye sordu. ‘Yok’ dedim. ‘O, sen Sakız’dan çıktıktan üç sene sonra rahmetli oldu’. Yüzüne bir hüzün çöktü; nerede ise ağlayacak. ‘Ah’ dedi, ‘ah ne grande sultan!’ Kısa bir sessizlikten sonra ‘Ama Enver Paşa sağ, si?’ Dilim varmadı. Yaban ellerde çoktan öldü diyemedim. Sağ dedim, ihtiyarladı ama sağ. Derin bir nefes aldı. ‘Gracias a Dios. Nasıl der sen? Şükür Allah. Demek Enver Paşa sağ. Yine o beyaz atına biniyor mu?’ Evet dedim, biniyor. Adamın sevincini görmeliydiniz. Bir çift ayakkabı daha koydu. ‘Bu’ dedi, ‘sana hediye... Enver Paşa sağ ha’... Osmanlı paşası ölmez ki!” - Fuat Andıç, Üsküdar’dan Çıktım Yola.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.