Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı,
113. İslâm halifesi; ömrünü İslâm’a ve halkına adayan Cennetmekân Emîrü’l Mü’minin Sultan Abdülhamid-i Sânî vefatının yıl dönemi devriyesinde rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyoruz…..
Fark ettiniz mi, toplumun hangi kesiminden olursak olalım tutunduğumuz dal aynı: "okumak." Şah da padişah da olsa böyle, boğazından kısarak kitap alacak durumdaki biri olsa da böyle. Okumadan yaşayamayız artık.
Küçük bir okuma kulübü kurdum. Yakın çevremden. Her ay bir kitabı okuyup bir kafeye oturup tartışabileceğimiz bir kulüp. Ortak
Merhum Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Hocanın,
"Babalarımızı, dedelerimizi kestiniz" diyen bir Ermeni'ye cevabı:
"Bir Ermeni ile bir yerde karşılaştıkta konuştuk.
Türkçe konuşuyor, siz bizim dedelerimizi kıtır kıtır kestiniz diyor.
Ne zaman kesmişler dedim, işte babalarımızı dedelerimizi kesmişler diyor. **Ben
Popüler olan her şeyden uzak kaldığımı burda takriben 85-90 kez belirtmişimdir. Bundan mütevellit bu kitap çıkar çıkmaz okuyup aradan çıkarmak istedim. İncelemeye de kitabı alış hikayemle başlamak istedim.
Her zaman gitmiş olduğum sahafa gittim. Kitabı alırken orda bir baba bir oğul muydu yoksa bir dede bir torun muydu tam bilmiyorum; "Yeni
Nitekim Cumhuriyet’i kuranlar Abdülhamid Han’ın kurduğu okullardan çıkmışlardır. Hem de gerçekten iyi bir eğitim alarak. Yılmaz Öztuna Abdülhamid kitabında bu konuyu çok güzel özetler: “ Cumhuriyet’i, istisnasız Sultan Abdülhamid devrinde eğitim gören kuşaklar kurdu. Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk, Selanik’te modern ilkokulda, askeri ortaokulda, Manastır’da askeri lisede, İstanbul’da Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde okudu. Geniş kültür sahibi, mükemmel bir asker oldu. Almanya, Avusturya-Macaristan, Fransa, İngiltere, Birleşik Amerika’da daha yüksek kalitede subay yetiştirilmiyordu. Türk subayı, en iyi derecede Türkçe öğrendi. Nutuk’ta kullanılan inanılması zor zenginlikte bir Türkçe... Yabancı dil öğrendi. Prusya kurmaylarıyla strateji tartışması yapabilen bir kurmay subayı olarak yetişti.”
Bütün devletleri avucunda oynatan, İflas etmiş bir devleti ilk 4 ekonomiye dahil eden, Çin'e üniversite yaptıran, Küba'ya ajan gönderen, ingiliz elçisini kendi casusu yapan, Singapur da camii yaptıran, 10 binden fazla okul açan, borçların %86'sını ödeyen, bir siyasi deha Alem-i İslam Halifesi Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahı Sultan Abdülhamid Han hazretleri
El muzaffer daima ☝️
*Kitap Hakkında Bilgi İçermez!
Bu kitap tam woow'luk olmuş! -Kerem Bursin cosplay.-
Harika, harika, harikaydı... Gözlerimi kırpmadan, bazen nefes bile almayı unutarak okudum kitabı. Dan Brown, yine kendine yakışanı yapmış.
1)Kitabın ana temasını oluşturan Edmond'ın girişteki konuşmasında söyledikleri kitabı ilk elime aldığım sıralarda mantıklı
Siyasetinin merkezine denge politikasını koyarak devletin çöküşünü engellemeyi ve devleti yeniden güçlendirmeyi temel hedef olarak belirleyen II. Abdülhamid Han, Osmanlı padişahlarının Tanzimat döneminden beri bürokrasi karşısında gerileyen gücünü yeniden tesis etmiş ve eğitimden ekonomiye, dış politikadan kültür ve medeniyete kadar birçok alanda önemli başarılara imza atmıştır.
Akilah Azra Kohen'in genç yazarlar için büyük bir şans olduğu kanaatindeyim.
Gör Beni kitabında kitap nasıl yazılmaz, üslup nasıl oluşturulmaz, tasvirler nasıl yapılmaz, algı nasıl yapılır incelikle göstermiş. Kıymeti İnşallah vefat etmeden önce anlaşılır
Kendime tam günde minimum 100 sayfa okuma rutinini oluşturmuşken bu kitap okuma düzenimi epey
Merhum Gök Sultan Abdülhamid Han, bütün hayatında bir fikir, devleti ayakta tutmak ve hazırlamak için yaşadı. Siyasî dehası ile Avrupa’yı ve Moskof’u oyalıyor, bir yandan da demiryolu ve okul ile Türk milletini kuvvetlendirmeye çalışıyordu.
"Dünyalılar,
birazdan okuyacağınız inceleme, tehlikeli ve şüpheli bilgiler içermektedir. Yazılanların birçoğu gerçektir. Mason biladerliği de gerçektir.
Bay K. keyifli okumalar diler."
"Benim de kendime göre bir hayalim var. Benim de kendime göre rüyalarım, hülyalarım, hayallerim var.
Eksik olan bir şeyi bir şekilde deneyim