Kitapta birinci kısım olan yeraltı bölümünde isimsiz, kendi kabuğuna çekilmiş bir anlatıcı var. Bu anlatıcı, kendi içinde yaşadığı çelişkileri psikolojik tahliller yaparak okuyucuya sunmakta. Ezilmişlik, gurur, kibir, aşağılanma gibi duyguları kendisiyle bütünleştiriyor ve diğer insanlardan kendini böylece ayırıyor.
İkinci bölüm olan sulusepken bölümünde ise, üç farklı hikayeyle yine bu duygulara atıfta yapıyor. Ayrıca karı-koca ilişkileri, mutlu ve mutsuz evlilik, çocuk hakkında yorumları da nokta atışı olduğunu düşünüyorum.