Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dişi Kuş
Kuru bir ot gibi yaşıyorum gözlerden uzak patika bir yolun kıyısında Tek suçum sap olmamak baltanın kanlı oyunlarına Ama yine de umut dolu kalbim belki bir dişi kuş taşır beni diye daldaki yuvasına
Bulut
Kestik artık umudu yağmurdan yürek biçimini alsa da gökyüzündeki küçük bulut
Reklam
Şehit
İstanbul'da bir şehir hatları vapuruna verildi adım iki kıyı arasında usanmadan dolaşır her iskelede seni ararım
Oda bir hapishaneye, hapishane de bir adaya tutsaktır... Adnan Menderes'tir, Yassıada'da yazdığı mektuplardaki sözcükleri sayan adamın adı!
Anadolu, 1071 yılında girilen bir yurt değildir... Yada İstanbul 1453... Bu tarihlerden öncesi de bizimdir. Çünkü bizler, bu topraklarda kiracı değil, ev sahibiyiz. 1071'i yada 1453'ü kira kontrat tarihleri gibi gösterirsek, ev sahibi bize "Oğlum evleniyor, çıkın." Diyecektir.!
"Rodin'in Düşünen Adam heykelini, ünlü heykeltıraşın müzesinde gördüm. Bu heykelin kopyalarını dünyanın pek çok ülkesinde üniversitelerin bahçelerinde de gördüm. Düşünen Adam heykelinin kopyası müze önlerinde de çıktı karşıma, kütüphane girişlerinde de... Ancak bir millet var ki, Düşünen Adam heykelinin kopyasını bir akıl hastanesinin bahçesine koymuştur. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesindeki heykel." Sunay Akın
Sayfa 23
Reklam
Gözlerim çocuk kalmışsa, bu ilk bakışta görülebiliyorsa ne mutlu bana. En korktuğum, en çekindiğim adamlar, gözlerinde bile bir damla çocukluk ışığı kalmamış olanlardır.
Sayfa 153Kitabı okudu
Hayvanat bahçesinden bir aslanın kaçtığı haberi korkutur herkesi. Tıpkı, ormanda kulaktan kulağa yayılan "bir avcı görüldü" haberinin tüm hayvanları telaşlandıması gibi!.. Ama unutulmamalıdır ki aslanın kaygısı yaşamak, avcının ise öldürmektir. Montagine ne de güzel söylemiş:"İnsanın bu dünyada kormakması gereken tek hayvan insandır."
Sayfa 127 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Acılar insanı daha güçlü kılar dediler ; Başladık her şeye eyvallah demeye ; Gidene eyvallah... Yorana eyvallah... Kırana eyvallah... Yerden yere vurana eyvallah dedik... Ne çok alttan aldık her sözü ; Ne çok tahammül ettik... Güçlü olalım derken ; Suçlu olduk... Göz ardı edildik... Velhasılkelam; Hüzne hüküm giydik... Suratlarımızla beraber, Yüreklerimizi de idam ettik. Biz kendimize yazık ettik.... Sunay AKIN
Çocuk Kalmak
Nazım Hikmet, Akşam gazetesinde "Orhan Selim " imzasıyla kaleme aldığı yazısında , arkadaşıyla olan ayaküstü sohbeti yazar : "Ne iyi , dedim , çocukluğunun büyük bir parçasını kaybetmemişsin . Gözlerin çocuk kalmış . " Arkadaşının neler söylediğini de şöyle aktırır Nazım Hikmet: " Onu kaybettiğim gün yok olurum , dedi . Çocukluk , gövdemizi , beynimizin birçok yanlarını , yılların akışıyla ağır ağır bırakır . Tıpkı toprak bir kaptan suyun sızması gibi , çocukluk bizden sızar . Son barındığı yer gözlerimizdir . Gözlerim çocuk kalmışsa, bu ilk bakışta görülebiliyorsa ne mutlu bana . En korktuğum , en çekildiğim adamlar , gözlerinde bile bir damla çocukluk ışığı kalmamış olanlardır . "
Sayfa 153 - Türkiye İş Bankası
Reklam
Kültürler arasındaki bu benzerlikler doğaldır. Çünkü, gökyüzü aynı gökyüzü, doğa aynı doğa ve insan aynı insandır!
Sayfa 182
MİĞFER
Yağmur sinmiş toprağa usulca geceden su içiyor göçmen kuş ölü bir askerin ters dönmüş miğferinden Çok yaşamayı diliyor siperlerin içinde birbirine askerler hapşırık sesi beklemeden Korkulacak bir şey olmazdı gözlerinde belki ölmek onca silah sesinden kaçmasaydı kuş telaşlı ve ürkek
Gecekondu
Umut dolu tarlakuşları kentin kıyısına hep gece kondu
Çağdaş
Afiyetle yiyor gökten düşen üç elmayı apartmandaki çocuklar annemin her gece anlattığı öykülerin sonunda Bana ise çöpleri kalıyor evimiz çünkü bodrum katında
Hücum Emri
Kum taneciği kaçtı diye gözüne emir veren generalin iki dakika daha çok yaşadı insanları o şanslı kentin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.