İslam ahlakının temel kaynağı, Kur'an-ı Kerim ve onun ışığında oluşan Hz. Peygamberin söz ve davranışları yani Sünnet'tir. Bu nedenle İslam ahlakının kurumsal temeli Kur'an, örnek şahsiyeti ve kurumsal kimliğide Hz. Peygamber'dir.
b-Hadd-Cinayet ve Ta'zîr Suçları
Nasslarda, yani Kur'an-ı kerîm ve sünnet-i nebevîde suç olduğu bildirilen ve cezası da kat'î olarak tayin edilen fiillere hadd suçları (veya cezaları) denir. Hadd, lugatta, men' (engelleme) demektir. Beş suç için hadd cezası vardır: Zinâ, şarap içmek, kazf(iffetli birine zina iftirası), sirkat(hırsızlık) ve yol kesicilik. Bazı
Reklam
Soru: “Tanrı Buyruğu" isimli Kur'ân-ı Kerim tercüme ve tefsiri (yazarı: Ömer Rıza Doğrul) hakkında sormak istiyorum. Bu kitabın başındaki Tanrı" kelimesine zihnim takılıyor. Bir de bu kitap bizde mevcut. Bunu okumakta bir mahzur var midr? Cevap: "Tanrı" kelimesi, ma'bud veya ilâh karşılığında kullanılacak olursa bir mahzur yoktur. "Allah" lâfzının karşılığı olarak kullanılması doğru değildir. Bahsi geçen kitaba gelince, üstâd Hasan Basri Çantay (merhum), Kur'ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim adlı eserin 1. cildinin önsözünün hâşiyesinde şöyle demektedir: "Ömer Rıza Doğrul beyin Tanrı Buyruğu adlı eseri; şekli, tertibi ve tanzimi itibariyle güzeldir. Fakat gerek âyetlerin meâllerinde, gerek bu meâllerin notlarında sayılmayacak derecede hatalar, hatta bazı tahrifler vardır. Eserin "Lahor" daki Ahmediyye: "Kadiyânî" mez- hebi reisi Mevlânâ Mehmet Ali'nin İngilizce yazdığı ve o cemiyetin "İşâa-i İslâm Encümeni"nin bastırdığı tefsirli Kur'ân tercümesinin bir kopyası olduğuna dair merhum "Hamdi Akseki" beyin vaktiyle bize gönderdiği mektup elimizde mahfuzdur. Ahmet Kadiyâní, Ehl-i sünnet dışı ve sapık bir mezhebin mürevvici efkârıdır. Ömer Rıza Doğrul'un ilmi ve şahsı tenkit edilmiştir. Cevat Rıfat Atilhan'n eserlerinde 19 dereceli bir mason olduğu göze çarpmaktadır. Daha fazla yazmaya hacet görmüyorum. Yazılan ile yazarı hakkında bu kadar açklama kâfidir, sanırım.
Sayfa 307Kitabı okudu
Eski Şeriatler
Üçüncü bir kavle göre, eski şeriatlerin hükümlerinden, Kur'an ve sünnette haber verilip neshi sâbit bulunmayanlar, Hazret-i Muhammed'in şeriati hâline gelir. Hanefilerden Ebû Mensur, Kâdi Ebû Zeyd, Serahsî ve Pezdevî ile müteahhirîn ulemâsının tamamı böyle düşünmektedir. Hanefî mezhebindeki muhtar kavil de budur. Hazret-i
Eüzü - besmele
Kur'an okumaya sûre başından başlanırsa "Eüzü - besmele" yi birlikte okumak sünnet, sûrenin ortasından veya sonundan okumaya başlarken ise mendub tur. Ayette şöyle buyurulur: "Kur'an okumak istediğin zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!" (Nahl,16/98). s-4
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olarak bildirilen Ramazan ayının belli başlı özellikleri şunlardır: 𖤐 Kur'ân-ı Kerîm Ramazan ayında indirilmeye başlanmış olup âyet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesi bu ayın içindedir. 𖤐 İslâm'ın beş şartından biri olan oruç Ramazan ayında tutulur. 𖤐 Peygamberimizin (s.a.s.) inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği ve kendisi de bizzat kılarak ümmeti için sünnet olduğunu gösterdiği teravih namazı Ramazan ayına mahsus ibadetlerdendir. 𖤐 Mal ile yapılan bir ibadet olan fitrenin (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonunda ve bayramdan önce ödenmesi gerekir. Yapılacak diğer yardımların da daha sevaplı olduğuna dair hadisler bulunmaktadır. 𖤐 Ramazan ayının sonunda itikâfa girmek sünnettir. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hemen her yıl ramazanın son on gününde itikâfa girdiği bilinmektedir. 𖤐 Kütüb-i Sitte'de yer alan bazı hadislerde bu ayda umre yapanın hac sevabı alacağı ifade edilirken, bazı hadislerde ise diğer ibadet ve amellerin de öteki aylara göre daha çok ödüllendirileceği bildirilmiştir. 𖤐 Peygamberimizin (s.a.s.) Cebrail (a.s.) ile karşılıklı Kur'ân okumasına dayanan mukabele de bu ayda gerçekleştirilir.
Reklam
Zekât kelime olarak "temizlik, ve çoğalma" gibi anlamlara gelir. İslâm dininde zekât, malla yapılan bir ibadettir. Bu malların cinsleri, nisab ölçüsü ve onlardan verilecek zekât miktarı Allah ve Resûlü tarafından belirlenmiştir. Zekât vermek farz bir ibadettir. Onun farz olduğu kitap, sünnet ve icmâ ile sabittir. Onun için zekâtın farz olduğunu inkâr eden kimse dinden çıkar. Hicretin ikinci yılında oruçtan önce farz olmuştur. Zekât, Kur'ân-ı Kerîm'de namaz ile birlikte otuz yedi yerde geçmektedir. Bu da zekâtın dinimizde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bakara sûresinin 110. âyetinde, "Namazı kılın zekâtı verin buyumaktadır.
Sayfa 77 - 12 Buhârî, İmân 1,2; Müslim, İmân, 19-22; Tirmizî, İmân, 3; Nesâî İmân, 13
"Ya Rasûlallah! Hani Müslümanlar'ın bir vücut gibi olduklarını haber vermiştin. Vücudun bir organı acı çektiğinde sâir organlar sabahlara kadar nasıl uykusuz kalırsa, İslâm Coğrafyası'nın bir noktasındaki acının hissedilmesi de her bölgede aynı olacaktı. Nerede bizim ızdırabımızı duyup uykuları kaçacak, sıtma nöbetine girecek o Müslümanlar? Onlar Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye'nin hâsılası mahiyetinde olan fikıh mecmularını da okuyor, şu fetvayı da biliyorlar: "Eğer kâfirler Âlem-i İslâm'ın doğusunda bir Müslüman kadını esir alsalar, batıdaki bütün Müslümanlara o kadını fidye vererek kurtarmak vacip olur..." Mazlumların hâli ne kadar oruç tuttuğumuzun ya da Allah Teâlâ katında orucumuzun nasıl kabul edildiğinin bir göstergesidir. Mazlumlar, Kur'ân'a, Sünnete ve fıkha bakıyorlar, sonra da bir milyar sekiz yüz milyon Müslüman içerisindeki sahipsizliklerine bir anlam vermeye çalışıyorlar. Onların çözemediği bu müşkil durumun çözüm yeri mahşerdir.
Sayfa 27 - Hüküm KitapKitabı okudu
Gazâlî, bu haliyle taklidi yenme bakımından önemli bir merhale katettiği gibi, şeriat-tarikat (medrese-tekke) çekişmesine de bir çözüm getirmiştir. Abdülkerim el-Kuşeyri (v. 1072) yazmış olduğu meşhur risaleleri ile tasavvufun Ehl-i sünnet mezhebine uygunluğunu ispata çalıştığı gibi, daha sonra gelen Gazâlî de bu hususu zihinlere kuvvetle telkin etmeyi başarmıştır. Bu haliyle Kuşeyrî, tasavvufla şeriatı barıştırmak için, tasavvufu şeriata yaklaştırmıştır. Gazâlî ise, şeriatı tasavvufa yaklaştırmak suretiyle aynı neticeye ulaşmıştır. Bu çalışmalar tasavvufu, Sünni çevreler gözünde şüpheli ve mahzurlu olmaktan çıkarmış ve yayılmasına imkân hazırlamıştır. Tasavvuf, artık İslâm'da bir ilim ve üzerinde eser yazılan konu haline gelmiştir. Gazâlî, "Sünnî İslâm inancına yeniden hayatiyet kazandırmış, İslâm düşüncesine canlılık vermiştir. Bu hususta onun tasavvufi fikirlerinin çok büyük rolü olmuştur. Kur'ân-ı Kerîm ve hadis-i şeriflerde belirtildiği veçhile açıklayarak Allah sevgisine meşruiyet kazandırmıştır. O, sadece Allah sevgisine değil, fakat bütün tasavvufa meşruiyet kazandırmış, bu ilmin İslâm ilimleri arasında mütalaa edilmesine sebep olmuştur.
Sayfa 189
NESH
Nesh, birkaç kısımdır. Birincisi, hakikî neshdir. Hazret-i Peygamber ile bir şey konuşmadan veya bir şey istemeden evvel sadaka verilmesi emrolunmuş idi.Sonra bu hüküm neshedilmiştir (Mücadele: 12-13). Neshin ikinci kısmı, eski şeriatlerin hükümlerinin neshedilmesidir. Neshin üçüncü kısmı, bir sebep için emrolunup, sonra bu sebebin kalkması
Reklam
Allah'ın kelâmına dikkat etmek lazım. Onun için bizim gibi avâmdan olan insanlar büyük alimlerin yazmış olduğu, dinimizi iyice hazmetmiş olan, ömrünü verip de iyice anlamış olan insanların anlattığı kitapları okumalı. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'i anlamak kolay bir iş değildir. Anayasayı okumak gibidir. Ona da benzemez ya... Hukukçu olmayan bir insan anayasayı okuyup da ne anlayacak?
Sayfa 159
◆ Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olarak bildirilen Ramazan ayının belli başlı özellikleri şunlardır: ⁠●⁠ Kur'ân-ı Kerîm Ramazan ayında indirilmeye başlanmış olup âyet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesi bu ayın içindedir. ⁠●⁠ İslâm'ın beş şartından biri olan oruç Ramazan ayında tutulur. ⁠●⁠ Peygamberimizin (s.a.s.) inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği ve kendisi de bizzat kılarak ümmeti için sünnet olduğunu gösterdiği teravih namazı Ramazan ayına mahsus ibadetlerdendir. ⁠●⁠ Mal ile yapılan bir ibadet olan fitrenin (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonunda ve bayramdan önce ödenmesi gerekir. Yapılacak diğer yardımların da daha sevaplı olduğuna dair hadisler bulunmaktadır. ⁠●⁠ Ramazan ayının sonunda itikâfa girmek sünnettir.Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hemen her yıl ramazanın son on gününde itikâfa girdiği bilinmektedir. ⁠●⁠ Kütüb-i Sitte'de yer alan bazı hadislerde bu ayda umre yapanın hac sevabı alacağı ifade edilirken, bazı hadislerde ise diğer ibadet ve amellerin de öteki aylara göre daha çok ödüllendirileceği bildirilmiştir. ⁠●⁠ Peygamberimizin (s.a.s.) Cebrail (a.s.) ile karşılıklı Kur'an okumasına dayanan mukabele de bu ayda gerçekleştirilir.
Âlime hürmet mücerred olarak bir insana değil, onun muhatap olduğu Kur'ân'a ve Sünnet'e hürmettir. Bu yüzden ulemâya yer açanlara, Allah da ilim, fikir ve siyaset meydanında yer açmış, hayatlarına ferahlık ihsan etmiştir. Roma'yı hayretler içerisinde bırakan Hârun Reşid, Allâme Ebu Muâviye ed-Darîr'in eline su dökerdi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Kurtuluşa Erenler
Ehl-i sünnet ve'l- cemaat demek, Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyenin bildirdiği, öğrettiği şekilde inanan ve yaşayan topluluk demektir. Bütün mesele, bu topluluğun içinde olmak ve kalmaktır. Zira ebedi kurtuluş vesilesi olan iman ve Allah Teâlâ yı tanımak ancak böyle mümkündür.
405 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.