Mizah
BEKTAŞİ HİKAYE Bir Bektâşî ile Karadenizli bir kayıkçı denizde giderlerken fırtına çıkmış, deniz köpürmeye ve tekneye sular girmeye başlamış. Bektâşî'nin yüzü korkudan sararınca Karadenizli kayıkçı onu teskîn etmek için : "Ne korkaysun, Allah KERÎM'dur" deyince Bektâşî şu ârifâne cevâbı vermiş : Ben de ondan korkuyorum ya! İster misin O
Ebu HANİFE (ra) nın TEVHiD iLE ALAKALI SOZLERİ 1-) Bir kimsenin Allah’a onun isimlerinden başka isimle dua etmesi caiz değildir. Caiz olup emredilen dua Allahu Teala’nın şu ayetiyle sabittir: En güzel isimler Allah’ındır. Allah’a bu isimlerle dua edin. Allah’ın isimlerinde aşırı gidenler işlediklerinin cezasını göreceklerdir. (el-A’raf:180)
Reklam
İnsan Kendisi Olarak Yaşamalı
Boş olan bir şey düşünün. Boş bir kumbara, vereceğim güzel bir örnektir. Para biriktirmek istiyorsunuz; o kumbara gün geçtikçe dolar. İnsan da kendine yeni bir sayfa açmak ister; o sayfa da gün geçtikçe yazılarla, süslerle dolar. Boş sayfanızı başkalarının doldurmasına izin vermeyin. Başkalarının söyledikleriyle kendinizi yıpratacaksa... Bu da,
ASR-I SAADET İslam Tarihi, Peygamber Efendimizden (s.a.v.) itibaren; Asr-1 Saâdet devri, Hulefa-i Raşidin, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar gibi farklı dönemlere ayrılmıştır. Bu devirlerin başında yer alan Peygamber Efendimizin (s.a.v.) devrine âlimler, huzur ve mutluluk manasına gelen "Asr-ı Saâdet" ismini vermişlerdir. Asr-1 Saâdette, Ashab-ı Kiram efendilerimiz onun rehberliğinde, dinimizin bütün emirlerini anlamaya çalışmış, yaşamış ve yaşatmışlardı. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) eğitim ve terbiyesinden geçmiş olan Sahabi efendilerimiz, İslam'a gönülden bağlanmışlardı. İhlasla Allâhü Teâlâ'ya ibadet etmişler, Peygamber Efendimize de (s.a.v.) gönülden bağlanmışlardı. Zikirlerini, fikirlerini, ruhlarını, düşüncelerini ve yaşayışlarını Peygamber Efendimizin (s.a.v.) istediği gibi şekillendirmişlerdi. Kur'an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye, onların hayatlarına yön veren rehberleri idi. İnandıkları İslam davasını her şeyin üstünde tutuyorlardı. Dinleri uğruna mallarını, hatta canlarını feda etmede zerre kadar tereddüt etmiyorlardı. Bu inanç ve yaşayışa sahip olan zatlardan oluşan İslam toplumunda, kalbi birlik ruhi ahenk, dayanışma, yardımlaşma ve kaynaşma hakimdi. Ekonomik olarak hayat şartları pek yüksek değildi ama zaten onlar lüks ve israfı sevmezlerdi. Farklı ilimlere dair sistemli eserler yazılmamıştı ama asıl bilgiye yani vahye sahip çıkmış, ilmin önem ve değerini gayet iyi anlamışlardı. Adliye sarayları, mahkeme salonları yoktu ama "Hırsızlık yapan, kızım Fâtıma da olsa gereken cezayı verirdim." buyurarak adaletten asla taviz vermeyen bir peygamberleri vardı.
Ahzâb
••••• 21. Andolsun ki Allah'ın rızasını) ve âhiret gününü(n saadetini) umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için Allah'ın Resûlü'nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır. * Allah'ın Allah'ın Resûlü Muhammed (sas.), Kur'an'ı yaşama örneği ve onun muallimidir. O'nun hayatı ve sünneti bilinmeden Kur'an gayesine uygun anlaşılmaz. Allah'ı sevmek ve onun hoşnutluğunu kazanmak için de kimseyi değil, ancak prensip olarak peygamberimizi (s.a.v.) örnek almak Kur'an ifadesidir. Onun hayatı ve sahih sünneti ortada iken, başkalarını öne çıkarmak veya onu devre dışı bırakarak, Allah ile Resûlü'nün ve kullarının arasını açmak, "Peygamber'in görevi yalnız Kur'an'ı getirmektir." demek, Allah'a ve Kur'an'a münâfikça inanmak anlamına gelmektedir. •••••
ALLAHÜ TEÂLÂ, Kur'an-ı Kerim'de,Mâide sûresinin seksenikinci ayetinde,(İslamiyet'in en büyük düşmanı, yahudiler ve müşriklerdir) buyurdu.İslamiyeti içerden yıkmak için,ilk fitneyi çıkaran yahudi,Yemenli Abdullah bin Sebe'dir. Bu yahudi hakiki müslüman olan (Ehl-i Sünnet)e karşı Şi'i fırkasını kurdu.Her asrda, şi'i alimi olarak ortaya çıkan yahudiler bu fırkayı kuvvetlendirdiler.
Sayfa 3 - Hakikat KitabeviKitabı okuyor
Reklam
737 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.