Bid'atçı, heva ve heves adamıdır. Günah yönünden zararı en çok olandır. Çünkü bid'atçının fitnesi dinin aslınadır. Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.)'in üzerinde olduğu şeyi bozar. Sünnet dinin ikinci aslıdır. Bid'at, Sünnet'i yıkmak olduğuna göre bid'atçı sonuç itibariyle bilerek ya da bilmeyerek dini yıkmaya girişmiş olmaktadır. Sünnet olmazsa dinin uygulanmasında karışıklık çıkar. Bid'at ehli nefsine uymayı, şeytanın hükmünü, Rabbinin rızasına tercih etttiğinden kamil İslam'dan çıkar. Bid'atçılar için Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.);
"Üç kişi vardır ki ben onlara lânet ettim: Zalim yönetici, günahını ilan eden günahkâr ve Sünnet'i öldüren bid'atçı!" buyurmuşlardır.