Aliya İzzetbegoviç gibi kıymetli bir insanın sözü ile kelama başlamak istedim. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. O güzide insan; “Bizler ölünce değil düşmanımıza benzediğimiz zaman kaybederiz.” Diyor. Kaybettik din kardeşlerim, kaybettik. Öldüğümüz için değil benzediğimiz için. Burada şunu da ifade etmek isterim; “Benzediğimiz meseleler, maddi
“Amacımız en büyük gerçektir. Yeryüzünde tevhid davasıdır. Allah’ı bilme davası, tek Allah’a kulluk davası, Kur’an ve sünneti üstün kılma davasıdır. ‘Hüküm ancak Allah’ındır’ davasıdır.“
Zeynep el-Gazali el-Cebili, ömrünü bu dava şuuru ile geçirebilmek adına mücadele etmiş, kanını akıtmış, canı pahasına da olsa bu davadan vazgeçmemiş bir davetçi,
Sanki Allah emretmiyor da, rica ediyor gibi yaşıyoruz hayatımızı.
Kur'an okumuyor, Rabbimizin emirlerinden habersiz yaşıyoruz.
Canım isterse yaparım, istemezse yapmam modundayız. Bahaneler hep aynı: "Önemli olan kalp temizliği. Kul hakkı yemedim, kimseye zulmetmedim. Namaz kılmıyorum, tesettürlü değilim diye Allah beni yakacak değil