İslam ahlâkçıları Kur’an ve Sünnet’te beyan buyurulan emirleri yeterli görerek nazarî ahlâk hakkında uzun uzadıya incelemelere gerek görmemişler, buna karşılık amelî ahlâka genişçe yer vermişlerdir. Bu yönüyle İslam ahlâkı teorik-felsefi ahlâktan daha çok pratik felsefeye ve onu yaşanması gerekli bir hâl olarak gören tasavvufa daha yakındır.
Sayfa 18 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015Kitabı okudu