Fatma Aliye, farklı kadınlıkları ve erkeklikleri ele alarak, evlilik kurumunu, aile içi şiddeti sorgular; aşk üzerine felsefi bir tartışma yürütür. Kadınların insanca yaşamalarının yolunun ekonomik özgürlük ve eğitimden geçtiğine vurgu yapar.
Kendi deneyimleri ve entelektüel birikiminden kalemine süzülen bilgeliği ve hakikati kadın okura aktaran Fatma Aliye, Türkiye'deki kadınların deneyimleri açısından önemli bir hafızadır.
(...)
Umarım Fatma Aliye'nin ışığı hepimize rehber olur.
-Senem Timuroğlu
Bütün bilimkurgu yazarlarına şaşılacak bir düzenlilikte, "Fikirlerinizi nereden buluyorsunuz?" diye sorulur. Kesin bir şekilde, "Schenectady!" diye yanıtlayan Harlan Ellison hariç hiçbirimiz ne cevap vereceğimizi bilemeyiz.
Sayfa 7 - İthaki Yayınları - Schenectady: New York'ta bir ilçeKitabı okudu
Varlık Yayınları arasında çıkması dişeğiyle İstanbul’da kendi elimle götürüp bıraktığım öykülerimin basılmayacağını anlayınca oturup bir mektup döşenmişim Yaşar Nabi’ye Ankara’dan; öykülerimi, küstah bir dille, geri istemiştim. O da, eksik olmasın, elyazısıyla – evet, hem de elyazısıyla- sarı bir defterde topladığım o öyküleri hemen adıma postalamış. Ardından da Varlık Dergisinde, adımı bile anmadan, bir başyazı döşenmiş bana; Genç Bir Sanatçıya Açık Mektup(1.8.1957)
O yazıyı okuyunca nasıl şaşırmıştım. Hiç beklemiyordum çünkü. Adımı anmıyor, ama bana ve benim gibi edebiyata burnunu sokmaya çalışan nice yeniyetmeye incelikle de olsa veryansın ediyordu. Yaşar Nabi, koskoca Varlık Dergisinde, adımı anmasa, güzel şeyler söylemese de, benden söz ediyordu; evet o uzun başyazı, bana verilmiş bir yanıttı ve yazının konusu bendim.
“…Ben eserinize bir eleştirmeci gözüyle bakarsam onu beğenebilirim. Ama bana kitap halinde yayınlanmak üzere bir eser teklif ettiğiniz zaman ona bir editör gözüyle bakmak zorundayım…. Firmama güvenerek aldığı kitaptan sıkılarak daha ilk sayfalarında onu ellerinden, atacakların sayısını hesaplamak zorundayım. Onlara sanat adına, burnunuzu sıkıp bunu hintyağı gibi için, faydasını sonra görürsünüz diyemem.”
Yaşar Nabi, yayımladığı açık mektubunun bir yerinde bunları söylüyordu.
Erdal Öz / Havada Kar Sesi Var ( Kitabın sunuş bölümünden alıntı)
Yaban ellere teslim edilmiş nazenin bir dilberin sevgisi yüreklere ne kadar acı verirse, Osmanlı Türkçesini okumayı bilmeyen kişilere satılmış bir el yazması kitap da beni o kadar yandırır.
Gökyüzüne hasret, kuşlara hayran, uçmayı isteyen çok zarif bir yazar.Çocuk kitapları arasında Cahit Zarifoğlu nun eserleri ayrı bir yer alır. Bu kitabı çocuklar için yazılmış yayımlanmış eserlerinin tamamını içerir. #serçekuş , #katıraslan , #ağaçkakanlar #küçükşehzade , #motorlukuş , #yürekdedeilepadişah , #ağaçokul , #gülücük adlı çocuk kitaplarının tamamıyla sunuş bölümünden oluşur. Sunuş bölümü yazarımızın kalemini daha rahat anlamamız için bize yol gösteriyor. Fakat bu kitapta yer almayan #kuşlarındili adlı kitabı var. Daha doğrusu Feridüttin-i Attar tatafından #farsça olarak kaleme alınan #mantıkuttayr adlı eseri çevirisi var diyebiliriz. Küçük prens gibi hem küçüklere, hem de büyüklerin içindeki küçüklere yazılmış eserleri var. Bütün çocuk eserlerini teker teker okuyup inceleyebilirsiniz bu kitapta.
"Sartoris" Amerika tarihinde İç Savaş ve I. Dünya Savaşı konu edilerek, Güney kültürüne doğru oluşan aristokrat ve feodal yapının yeni nesil tarafından korunamayıp zamanla nasıl yok olduğunu anlatırken, Amerikan İç Savaşı'nın toplumsal karışıklığının ardından Mississippi aristokrasisinin çürümesini de tasvir eder. Sosyal yönden