Oturmuşum balkonun en kuytu köşesine yağmurun senfonisi eşliğinde çayımı yudumluyorum, tadı çok acı geliyor söylenen bazı sözler gibi, o sözlere anlam yüklerken sigaranın pamuğunu içmişim sevginin ekşi ama bir o kadar da vazgeçilmez tadı geldi tıpkı bir erik gibi, bir erik ağacım olmadı hatta hiç ağacım olmadı, toprağı da sevmem zaten bana ölümü hatırlatır, sevdiğim insanların bir gün öleceğini düşünmek beni yıpratır. Ne istediysem olmamaya yemin etmiş bir hayatın başrolündeyim, zaten her istediğimizi yapabilseydik süper kahraman olurduk Buda naçizane kendimi teselli etme yöntemim. Ben kalksam mı artık çok geç oldu balıklarım beni bekler, yem de vermedim sonra hareketsiz kalıp bana kızıyorlar ve ne kadar yem versemde barışmıyorlar bende izliyorum saatlerce belki konuşurlar benimle.