Çok şükela bir konu :D
Sevgili kadınlar, bir erkeği mutlu etmek istiyorsanız yapacağınız şey çok basit. Ona açabileceği bir kavanoz verin. Ne demek istediğimizi biraz daha açalım. Mesela evde büyük bir kavga oldu diyelim. Bu durumda büyük bir ihtimal erkek küsmüş bir şekilde odasına gidecektir. Kavga konusunda haklı da olabilirsiniz haksız da. Aslında bunun çok da önemi
O gece sokaklarda, Türk bayrağı pelerinli, yüz bin milyon süper kahramanımız vardı ve ölüm korkuları alınmıştı...
Reklam
Süper kahramanımız<3
Dizlerim titremeye başladı: bir KİTAP! Dört ay boyunca elime tek kitap almamıştım ve bir kitabı, insanın birbirine eklenmiş kelimeleri, satırları, sayfaları görebileceği, farklı, yeni, yabancı, dikkati başka yerlere yönlendirici düşünceleri okuyabileceği, izleyebileceği, beynine alabileceği bir kitabı sadece kafamda canlandırmanın bile aynı zamanda hem heyecanlandırıcı hem de uyuşturucu bir etkisi vardır.
"Testosteronun gücü adına, güç bende artık" :D :D
Sevgili kadınlar, bir erkeği mutlu etmek istiyorsanız yapacağınız şey çok basit. Ona açabileceği bir kavanoz verin. Ne demek istediğimizi biraz daha açalım. Mesela evde büyük bir kavga oldu diyelim. Bu durumda büyük bir ihtimal erkek küsmüş bir şekilde odasına gidecektir. Kavga konusunda haklı da olabilirsiniz haksız da. Aslında bunun çok da
Mesela evde bü­yük bir kavga oldu diyelim. Bu durumda büyük bir ihtimal er­kek küsmüş bir şekilde odasına gidecektir. Kavga konusunda haklıda olabilirsiniz haksızda. Aslında bunun çok da önemi yoktur. Çünkü er yada geç aranız düzelecek ve sonunda yine barışacaksınız. Doğal olarak birbirinize çektirdiğiniz eziyet dı­şında
Bir erkeği mutlu etmek istiyorsanız, ona açabileceği bir kavanoz verin :-)
Erkek kavanozu görür görmez garip bir atmosfer içine girecektir. Hani Gotham şehrindeki halk süper kahramanımız Batman'e ihtiyaç duyduğunda gökyüzüne doğru yarasa şeklinde bir ışık tutarak yardım ister yaa...Muhtemelen sizin bıraktığınız kavanoz da benzer bir etki oluşturacaktır. Halkının ona olan ihtiyacı karşısında hiç bir süper kahraman kayıtsız kalamaz. Bu erdemin bilincinde olan elemanımız damarlarında coşan testosteron etkisiyle kavanoza yaklaşır. İlk denemede genelde başaramazlar. Bu onu daha da hırslandırır. İkinci denemede, "testeronun gücü adına, güç bende artık" diye kavanoza öyle bir abanırki kavanozun kapağı ve kavanoz arasındaki kadim bağlılık artık karşı koyamaz ve kendini bırakır. Tam bu sırada hani kavanoz açıldığında çıkan "tık" sesi var ya. İşte o sesin duyulması ile eş zamanlı olarak erkeğin beynindeki ödül merkezinde âdeta bir karnaval söz konusu olacaktır. Bu karnavalın yarattığı sarhoşluk etkisinde, erkek mutfağa öyle bir girerki sanırsın İstanbul'u fethetmiş ve şehre giriş yapıyor. Kavanozu tezgaha koyduktan sonra sadece 1-2 saniyeliğine yandan bir bakış atar size. "Yaaa, ben olmasaydım açlıktan ölecektiniz" şeklindeki bakıştan sonra mutfaktan muzaffer bir komutan edasıyla çıkar.
Reklam
Uzun ama keyifli bir alıntı
Sevgili kadınlar, bir erkeği mutlu etmek istiyorsanız yapacağınız şey çok basit. Ona açabileceği bir kavanoz verin. Ne demek istediğimizi biraz daha açalım. Mesela evde büyük bir kavga oldu diyelim. Bu durumda büyük bir ihtimal erkek küsmüş bir şekilde odasına gidecektir. Kavga konusunda haklı da olabilirsiniz haksız da. Aslında bunun çok da önemi
Pamuk'un bu kitabı, seksenlerin ortasinda Kuyuculugun son temsilcisi Mahmut usta ile Çırak Cem'in kayip-yeni baba ikileminde geçer. Kahramanımız Cem'in, seksen darbesinden sonra hapishaneye düşüp işkence gören babası ile olan inişli-cikişli, sevgi- sevgisizlik sarmalında geçen bir ilk çocukluk döneminden sonra, evin idaresini üstüne
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.