Rüyalarınızın gerçek olduğu yer, sizin cennetinizdir.
Sayfa 73Kitabı okudu
Çocuklar dudaklarınızı değil, ayaklarınızı izler.
Sayfa 58Kitabı okudu
Şişme yoluyla kazamlan tanrısallık hissi ya da Süpermen olma eğilimi tam bir aldatmacadır. Bunlara karşı alçakgönüllü bir tavır koymak kesinlikle gereklidir.
Kim bilir, şişme yüzünden zayıf bir zihne sahip kaç Cleopatra ve Napolyon'un akıl hastanesine düşmesine sebep olmuştur
Şeytanla sofraya oturanın kaşığı uzun olmalı.
Sayfa 55Kitabı okudu
İş hayatınızda sizin nereye varacağınızı sizin iş kaliteniz belirler.
Sayfa 51Kitabı okudu
Kırmızı ışık nedir trafikte?
- Dur.
Yeşil ışık?
- Geç.
Sarı?
- Hızlı geç.
Yanlış mıyım?
Sayfa 44Kitabı okudu
Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur.
Sayfa 40 - Necip Fazıl KısakürekKitabı okudu
Yol
İnsan büyüdükçe masallara olan inancını yitiriyor. Bu yüzden artık Süpermen olup sevdiklerimin yanına uçmak gibi bir derdim yok. Çünkü yol, beni zaten bir gün onların yanına götürecek.
Sayfa 128 - Ayrıkotu Yayınları
Bir doktor ancak kendi etkilenebilirse etkileyebilir. Yalnız yaralı bir doktor iyileştirebilir. Kişiliğini bir zırhın içine gizlerse etkili olamaz. Hastalarımı çok ciddiye alırım. Belki ben de onlar kadar bir soruna gömülmüşümdür. Doktorun yarasına parmak basan çok hasta olmuştur. Bu nedenle, doktorun da zor duruma düştüğü anlar olabilir ya da zor durumda olan özellikle odur.
Analistlere her zaman, “Kendinize itiraflarınızı dinleyecek bir baba ya da bir anne bulun!” derim. Özelikle kadınlar, bu rol için biçilmiş kaftandır. Kusursuz sezgileri ve keskin eleştirel iç görüşleri vardır. Erkeklerin içlerini okurlar ve anima’larının karmaşıklığını görürler. Bu nedenle, hiçbir kadın kocasını Süpermen sanmaz!
Ya dostum, sıkı bas toprağa.
Nasılsa bir gün toprak basacak her yanına.
Bir yanda işsiz, yoksul, cahil insanlar; öte yanda ülkenin çar çur edilen kaynakları, iş yapmadan oturan sürüyle insan.
Size bir zararı olmadığı sürece, herkesin tercihine saygı duyun, hoşgörü gösterin, beraber yaşamak o zaman şahane olur.
İnancı, ırkı ne olursa olsun birbirini ilk adımında, son adımında yalnız bırakmayanların ülkesiydi burası.
İki insanın iyi geçinmesi kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır."
A. Tocqueville