Nerede toplumdaki birey olamama meselesinin getirdikleri?
Kitapçıda gezerken ismine takıldı gözüm. Nedir diye merak edip aldıktan sonra iki gün sonra kendimi kitabı bitirmiş buldum. Öyle çok etkileyici bir kitap olduğundan ve elimden düşmediğinden değil ha. İçeriğinin doyurucu olmamasından hep. Gözlerim satırlarda gezerken not alma isteği duyamadığımdan.
Yazarın tam olarak ne yazmak istediğini bilmemekle beraber gaza getirici bir TED Talk olduğunu düşünüyorum bu kitabın. Konuşma bittikten sonra “Hadi etrafımıza güzellik saçıyoruz!” çığlıkları attıracak türden. Kusuru ise tam olarak burada işte. Yazarın söylediklerinde karşı çıkacağınız bir şey yok.
Kazandığımız paranın hakkını verelim.
Tamam.
Dürüst kazanalım, doğru harcayalım.
Hayhay.
Vatanı, milleti sevelim.
Bittabi, başka türlüsünü düşünmedik bile.
Bir de vahşileşmeyelim be. İnsan kalalım.
Eyvallah hocam. Emrin olur.
Hepsi doğru. HEPSİ. Eğer bir kitapta her şey doğru ise o kitap aynı oranda hiçbir şey söylememiş demektir. Basit doğruları göz önüne koyabilmiş sadece yazar.
1+1=2
Memuriyete küskünlük de kitabın ana konularından biri. Türk insanı işini yapmıyor. Yapan birkaç kişiyi de yüceltmiyor, konuşmuyor. Çok haklı bir yakarış. Belki de yazarın istediği şey buydu bak. İnsanların sıkılmadan, tek hamlede bitirebileceği bir çığlık ürünü. Kitabı beğenmeme sebebim daha çok yeni bir meramı olmaması idi. Belki de meramı daha bu fikirlerin bile kök salmadığı bireylerde can suyu bulacaktır. Evet, bu yönden iyi kitap. Çınarı olanı değil, sürülmemiş toprağı olanı aramış yazar.
Ahmet Şerif İzgören
