Aslında ne başkasından ne de kendimden memnundum. Dünyanın şamatası beni afallatıyor, yalnızlık sıkıyordu; hiç şüphesiz yer değiştirmeye ihtiyacım vardı ve hiçbir yerde iyi hissetmiyordum.
En güzel kitap bir kalkan balığı fiyatına. Alan nerede? Umumi kütüphaneler resmî ziyafetler kadar pahalıya mal olsa idi hükümetimizin daha çok iltifatına mazhar olurdu şüphesiz. Kitaplar bileziklerin onda biri kadar etse beyefendilerimizle hanımefendilerimiz arada bir okumak hevesine kapılırdı belki.
"Her günün bir yarını vardır!"
Hayatı zorlama! Bugünü yaşa! Her güne karşı dindarca bir saygı olsun içinde. Sen onu soldurma, hele çiçeklenmesine engel olma. Karanlık ve kasvetli zamanlarda bile... Tıpkı bugün gibi. Tasalanma... Bak, gör... Şimdi kış... Her şey uykuda. Ama toprak uyanacak! Toprak gibi ol sen de... Sabretmesini bil... İnançlı ol, bekle... Sen iyi isen, her şey de iyidir. Böyle değilsen, zayıfsan, başarı gösteremezsen bile, yine de mutlu olman gerek. Şüphesiz, daha fazlası da elinden gelmez. O halde neden daha fazlasını istemeli? Neden yapamadığın şeyleri düşünerek kahırlanmalı?
(İnsanın neye gücü yetiyorsa onu yapmalı.)"
.