Esra Kurt kardeşimizin yaptığı ( #30997659 ) Mehmet Uzun etkinliği vesilesiyle yazılacaktır. Kendisine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir etkinliği yapan yoğun duygulara sahip kendisi incelememizi okumasın. (Bu şaka tabi) :)
Bazı kitaplarda olduğu gibi biz de yazımızda bir
İş yerinin yoğun çalışma ortamından biraz olsun sıyrılmak, nefes almak için arkadaşımla beraber bahçeye indik. O sigara ile nefes alacak bense onun yüzündeki rahatlamayı görerek kendime telkinlerde bulunacaktım. Çıktık dışarı. Hava oldukça kasvetliydi, öğlen olmasına mukabil insanda, akşam hissi uyandırıyordu. Havadan sudan muhabbetlere daldık.
" Her baba, aslında bir imadir oğluna.
Mevsimler, yıllar ve hayat,
Ah, böyle böyle geldim huzura,
Çiğnedim babamın sancı sırtını,
Gittim raylarda unutulan hikayelerin kahrına.
Ben o dişi taşların oyuklarında duaydım artık..
Alışır, alışır diye düşünürken,
Merak oldum ona.
...
Anneler erken,
Ölümlerine yakın sevilir,
Ey Aziz İstanbul,
Edirnekapıdan sur içine geçerken imparatorluk dönemleri halen canlı duruyor. Fatih camisine doğru giden yolda Kubbealtı buram buram edebiyat ve tarih kokuyor. Yüzyılların heybeti ile Türk İslam medeniyetinin geçmişinin canlı şahidi cami ve bir dünya hükümdarı Fatih Sultan Mehmet Han sessizce bakıyor türbesinden. Tramvay yolundan Şehzadebaşı’na dönen sokaklar, Beyazıt meydanı, Eminönü
Sabahattin Ali romanları insanın gözünde canlanıyor sanki ucuz ama asil kıyafetleri içerisinde Macide’ye veya Ömer’e rastlayacakmışız gibi…