"Ey güneş, artık ziyanı saçma ki yarasaların gönlü incnimesin" denmez.! O tasa bizim değil yarasaların işidir. Bırak güneş kavursun dört yanı, çiğ bir şey kalmasın.
Ben hayırlı bir iş yaptım diye düşünmeden iyilik yapan kimse, doğru yoldadır. O kimse, eğer bunu okuyabilmiş ise başkalarına sadaka verirken öyle zannedersin ki kendisine sadaka veriliyor. Sadaka mı irade, irade mi sadaka?
Reklam
Tek bir çocuğu olan başka çocuk görmeyen anneye, övülen ve sevilen çocuk sormuş: "Benim yüzüm güzelse senin hoşuna gitmeyen çirkin yüzlü çocuk kim?
Perdeden ayağını aleme uzatırken gönlüne yine aynan düştü Okuyan değil okunan ol inşallah.
Saltuk Baba! Buyur can Saltuk Babaa! Buyur aziz dost. Saltuk Babaaaa! Biliyor musun? Söyle de bilelim ruhum! Bak ben ne diyeceğim... Söyle evladım. Artık bana dert yok ama sadece şaşırıp kalıyorum, sonra şaşırdıklarımın basitliğine şaşırmaya başlıyorum. Şaşırdıkça şaşırıyorum, durmak bilmiyor, ben şaşırmaktan çok yoruldum. Kalbim yarılacak! Kendimi öldürsem mi? İstersen seni de öldürebilirim, biliyorum sen de çok şaşırıyorsun ama sen belli etmiyorsun. biliyorum!
Peki, o zaman sen düşün bakalım vav nun'a varınca ne olacak?
Reklam
-Ben hiçbir şey anlamadım, bu benim evladıma benziyor ama içindeki kim, ben onu bilmiyorum. Müslüman mıdır bari? Hali, saçı sakalı Müslümanlara benzemiyor da! -İnşallah bizim imanımız ona benzese. İnşallah onun kadar razı olabilsek, şu an karşınızda duran, yaşayan bir şehittir.
Sultan İzzeddin bilsin ki O buraya gelince bizden ne iyilik beklediyse yerine getirdik. İstediği her şeyi karşıladık. Hatta ihtiyacı karşılığında hazineden borç verdik. Rum memleketleri için üstlendiği az miktarda vergiye razı olduk. Fakat o, makarna ve eğlenceye kavuşunca iyiliklerimizi unuttu. Vergi tahsili için giden elçilerimize yüz vermedi. Ne Rum vergisinden ne de borç paradan hazineye bir şey girmedi. Şimdi eğer balık gibi denizin dibine girse veya kuş gibi havada uçsa bile bundan sonra bizden aman dilemeyecek ve elimizden kurtulamayacaktır. (Hülagu Han)
Kellemi koltuğuma aldım, kan ettim kapına geldim. Ettiğime pişman oldum serim meydanda meydanda. Yoktur çınarım tımarım, yoktur kalbimde gümanım. Al malım varlığa canım, dilim meydanda meydanda. Ol kelp rakipten kaçın, Mü'mine hülleler biçin. Ben bülbülüm bir gül için, zarım meydanda meydanda. Nesimi'den...
Bana karşı bende yoktur bizde. Başsız ayaksız fenaya ermişim ben. Sevgiliden baş çıkarıp görüneyim diye başımdan da vazgeçtim, gönlümden de. Sana duvar görünürüm de kendime kapı açarım. Mevlana
148 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.