Aşık değil, sevdiğine can vermese,
Köylü değil, saban koşturup ekmek vermese,
Burada ağlayıp ahirette can vermese,
Yolda kalanın Allah kokusunu aldığı yok.
Pir-i Türkistan Ahmed Yesevi
Dert varsa, zulüm varsa Türk mutlaka o işi halleder. Bu bizim lütfumuz değil asli vazifemiz. Bunu biz istemedik, ceddimiz tüm insanları buna alıştırmış. Biz de onların namını düşürmeyelim diye gerekeni yapacağız.
Beşinci ejderhanın alnında kibir, ikincide ucub, üçüncüde riya, dördüncüde cimrilik, beşincide hased, altıncıda gazap, yedinci ve en büyük olanında dünya sevgisi yazılıydı.
Ey yaranlar, kafir nefse altmış baş var,
Ehr başında yüz bin askeri var.
Has ulular nefs elinde topraktan hor,
Günahımdan sana ağlayıp geldim ben işte.
Pir-i Türkistan Ahmed Yesevi
Oğuz töresinde diyet ödemek kundakta başlıyordu. Genç kızların dul, yavruların yetim kaldığı bu obalar insanlığın güzel günleri için kendilerini feda ediyorlardı.
Bismillah dem her dem
Dam be dam; den, den bu den
Yefallahu mayeşa
Ve yuhkemi mayürid
Uluğ tengridin ferman
Fermandın tengiz tiller,
Süt göller bal ırmaklar,
İlanlar, vezirler, bekler,
Kadılar, dünişmendler,
Meyaşihler, ahiler,
Uluğlar, azizler;
Yeri tengiz, yeti tengiz ortasında bir aydın gevher
Ol aydın gevherin yöresinde yetmiş bin tağ.
Ol tağda arslanlar, kaplanlar, imerler, kiyikler, böriler, ayular, çakallar.
Heyhate heytat; Saltuk Ata, miskin Barak!
Erenler ayur: Bir yürirken taş körüriz,
Tüşümüzni niye yorarız? hayıra yorarız.
Barak Baba Risalesi