Bazı popüler kitaplar vardır hani bir heves alırsın "hı bu muymuş?" der bir daha tövbe edersiniz popüler kitaptan uzak duracağına... Gece Yarısı Kütüphanesi o kitaplardan değil. Hevesle açıp yine hevesle kapatacağın bir kitap.
Olur ya bazen sıkılırsın seçimlerinden, tercihlerinden vs. pişman olur sorgularsın kendini, eğer bu hayatı değil de şunu seçseydim daha mutlu olurdum kanısına varır pişmanlıklarını hayallerinle çarpar, toplar, bölersini. Nora'nında yaptığı bu işte. Seçimlerinden pişmanlık duyduğu, tercihlerinin onu asla mutlu etmediğini geçmişte şunu seçseydim daha mutlu olurdum düşüncesiyle bunalıma girip intihara kalkışıyor ve hastanede buluyor kendi... sonrasında bir gece yarısı kütüphanede. A aa! Öyle bir kütüphane ki tüm kitaplar Nora'nın hayatını barındırıyor. Hayalleri, sevdikleri, ailesi, başarıları, hedefleri vs. Sonrasında Nora'nın eline pişmanlıklarının olduğu bir kitap veriliyor ve açıyor istediği sayfayı pişman olduğu hayalini kurduğu her hayatla astral bir seyahate çıkıp yaşayıp ait hissetmeyip dönüyor.
Çevirisi güzel, dili, uslübu anlaşılır akıcı gayet keyifle okuyanileceğiniz, okurken de düşüneceğiniz bir kitap.
Çok uzattım. Yaşamla ölüm arasında, sana yaşamış olabileceğin başka başka bir hayatı yaşama hakkı sunan kitapların olduğu bir kütüphane...
Soru şu:
" Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?"
Ve başka bir kitaptan alıntıyla sözlerime son veriyorum.
"Hayatta en çok istediğiniz şey, hayattan alabileceğiniz en iyi şey midir?"
Sürç-i lisân ettiysek affola..