Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Okuyorsun, öğreniyorsun, falanca yılların felaket yılları olduğundan, insanlığın büyük felaketler yaşadığından, sonra gücünü topladığından, çalışmaya başladığından, çok sıkıntılar çektiğinden, uğraştığından, sonunda güzel günlere kavuştuğundan başka bir şey yok… İşte geldi o günler, tarih dinlenecek artık diyorsun… Hayır, tekrar bulutlar çıkıyor ortaya, bina gene çöküyor, tekrar çalışmaya, sıkıntılar çekmeye geliyor sıra… Aydınlık günler bir türlü sürekli olmuyor, bu arada hayat devam ediyor, kırıla döküle tekrarlanıyor…”
276 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dabbie teyzemin yazdığı kitapları en son ortaokulda okumuştum. O zamanlar için yaşım gerçekten bu tür kitaplar için küçüktü ve annem bana bunu sürekli söylüyordu özellikle “bu kitapları 50 yaş üstü teyzeler okuyor, sen neden okuyorsun?” Demesini unutmuyorum hahahahahaha Debbie teyzemin; smutsuz sadece birkaç olay etrafında dönen karakterlerin, duygu durumlarını okuduğumuz bir yazım tarzı var. Bu kitapta onlardan biri. Fazla detaylara inmeden sadece insanların birbirlerine nasıl iyi gelebildiklerini çok güzel anlatmış. Kalemini gerçekten özlemişim… strese girmeden, kafa karışıklığı olmadan rahatlıkla okunabilecek bir kitap
Güzel Günlerin Habercisi
Güzel Günlerin HabercisiDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 202397 okunma
Reklam
Son zamanlarda en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri de evlilikte denklik meselesi. Özellikle kadınların top yekûn tahsil ve meslek sahibi olmaları bu anlamda farklı bir durum ortaya çıkardı. Şöyle ki; öğretmen, avukat vs. olup da evliliği erteleyen birçok kardeşimiz, hali hazırda kendilerine gelen taliplerinin dini ve ahlaki durumunu olumlu
Kıçıma bir tekme yemem lazım," dedi Lilly, "insanların beni yönlendirmelerine ihtiyacım var. Yeni şeylere ihtiyacım var, farklı şeylere! Seninle uyumaktan başka bir şey yaptığımız yok ! Uyku ! Uyku bunalıma sürükler beni ! Küçük bir kızken üç hafta uyuduğumu bilirim! Nefret ederim! Sen yayılmaktan başka bir şey bilmiyorsun. Benden çok daha yaşlısın! Farklı şeylere ihtiyaç duyuyoruz! Farklı bir şey denemelisin!" "Bak, Lilly, senin farklı birine ihtiyacın var ... " "Ah, siz erkekler hep aynı şeyi söylersiniz! Asla U YUM sağlamazsınız! Hiçbir zaman oturup, hey, bak, belki şunu yapmalıyız ya da bir şey denemeliyiz, demezsin ! Hep aynı şeyi söylersin: ' Beni olduğum gibi kabullenemiyorsan GİDERİ M!' Ne zaman bu tartışmaya girsek gidersin! Ve dört yıldır birlikteyiz! İlk tanıştığımızda şiddetli kavgalar eder, sonra barışırdık ve her şey harikulade olurdu ! Şimdi sadece dönüyorsun. Eskiden beni bir şeylerle suçlardın, karşı çıkardın! Şimdi sadece dönüyor ve ayakkabılarını çıkarıp gazete okuyorsun! Enerjin yok!" "Bazı şeyler değişir. Senin başka biri olduğunu düşünüyordum, ama o başka birini zihnime ben yerleştinnişim. Benim hatam. Beklentilerim aynı değil. Gelişiyoruz, anlam ıyor musun? Sürekli bir yaygara ihtiyacı içinde değilim artık. Hedefe nişan almışız zaten, rahatlayabiliriz."
246 syf.
8/10 puan verdi
#kübranınkitabı merhaba kitap dostlarım okumalar nasıl gidiyor size gene çok güzel bir kişisel gelişim kitabı ile geldim, bu kitap da beni en çok etkileyen yazarımızın kendini geliştirmek için bi yola çıkıp tecrübe edinmesi ve bize ulaştırması ,yani tecrübe ile sabitli bir kişisel gelişim kitabı öyle yazılmak için yazılan şimdilerde çok satan ama niye para verip bunu aldım dedirten bir kitap değil kesinlikle ,var öyle bir iki hatam sahafa da gidemedim boş boş yer kaplıyo kitaplığım da. Ama bu kitap kesinlikle çok iyi içerikten bahsetmem gerekirse; 13 bölümden oluşan kitap konforlu bir hayata sahip olmak için hem bedenen hem de ruhen birlestirmemiz gereken puzzleları doğru yerlerine oturtmamiz için başlangıç noktasından sonuca ulaşma konusunda keyifli bir yol haritasi sunuyor. Kitap bittikten sonra yere çakılmadan; zirvenin gizli anahtarı olan odaklanma, zirvenin altın kuralı gibi daha pek çok konuda uygulamalarla pekiştirilirse eğer kalıcı bir fayda mümkün(her işte olduğu gibi). Alışkanlığını değiştirebilen hayatını değiştirebilir ve söylemleri de gelişmeye başlar aynı zamanda.Unutmayın! Söz sihirdir... Zirvedeki yerini ayırtmanın altın kuralı, kendini sürekli geliştirmektir. “Kitap okumak, insan ruhuna iyi gelen en iyi ilaçlardan biridir. Üstelik hiçbir yan etkisi olmayan, inanılmaz faydalı bir ilaç.!”(bu sözü alnıma yazıp bana çok okuyorsun zararlı diyenlere göstermek istiyorum:)) Mazeretlerin önünde sonunda bizi götüreceği yer pişmalıklarla dolu bir hayattır. #istevezirvedeol @bayramtasciofficial @perseusyayinevi
İste ve Zirvede Ol
İste ve Zirvede OlBayram Taşçı · Perseus Yayınları · 202115 okunma
Reklam
Kitaplarla ilgili soru ve cevaplar part 5 Soru 1=Sana göre mükemmel dediğin beş tane seri söyleyebilir misin? Seri okumak zordur biraz birden fazla kitap olduğu için hikayenin devamı eğer uzatılıyorsa bir yerden sonra sizi sıkabiliyor.Ancak beş adet sıkılmadan yüzde yüz hepsini okuyup beğendiğim seriler: 1-Asi çakıltaşı serisi/Binnur Şafak
71 syf.
8/10 puan verdi
Proust ile tanışma
Kayıp zamanın izinde serisinden önce okunması önerilen iki kitaptan (Okuma Üzerine, Hazlar ve Günler) birisi olarak benim Proust ile tanışmama vesile olan kitap. Daha öncesinde hiç deneyimlemediğim bir yazar olmasına karşın insanların yorumları nedeni ile hep çekinerek yaklaştığım bir yazardı. Ama ne uzun cümleler anlaşılması zor geldi ne de kullanılan dil yabancı. Neden kitaplara bu kadar para harcıyorsun veya neden sürekli kitap okuyorsun gibi saçma sorular soran insanlara cevap vermek yerine bu kitabı hediye etmeyi düşünüyorum. Zira okuma tutkusunun bu kadar kısa ve akıcı bir cevabı varken Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Yeni bir yazar, yeni bir dünya ve yeni bir yolculuk yaşama fırsatı kazandığım için çok heyecanlıyım. Sırada Hazlar ve Günler var.
Okuma Üzerine
Okuma ÜzerineMarcel Proust · Notos Kitap · 20091,368 okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
“Kitap okuyorsun ve yapayalnız buluyorsun kendini”
Başlığımdaki alıntının aslında o 480 sayfalık kitabın konusu olduğunu anladığımda, üzerime çöken hüznümle geldim sizlere. Ah
Martin Eden
Martin Eden
! Biliyorsunuz ki bu zamana kadar yazdığım incelemelerde pek fazla konuya değinmiyorum, ne de olsa yapılan incelemelerin yüzde doksanı ilk önce konusundan bahsediyor kitabın… O yüzden yine bu detayı es geçerek,
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
Cep telefonunda kitap okuyorsundur: -Aman şu telefondan da başını hiç kaldırmıyorsun. Cep telefonundan uzak kalıp kitap okuyorsundur: -Sen de sürekli kitap okuyorsun sanki alim olacaksın. Veya -Ne kadar yalnız ve zavallı kendini kitaba vermiş Ne yaparsak beğeneceksiniz? :) Telefondan başını kaldırmayanlar yalnızlığıyla mücadele etmiyormuş gibi..
Reklam
KOLEKSİYONCU KADIN, 1967
-Geldiğimden beri hiç bir şey yapmadım. Gün geçtikçe tembelleşiyorum. Sıfır noktasına varmak istiyorum. -Çok zor. Aşırı derecede gayret gerektirir. -Bana doğal geliyor. Doğamda var. -Fakat insanın doğasını takip etmesi ona karşı gelmesinden daha yorucudur. Hem sen kitap okuyorsun. Bu da bir eylemdir. -Okumayınca düşünüyorum. Düşümek de en zor, en zahmetli iştir. Bence insanlar gereğinden fazla düşünüyor. Asıl iş dikkatini vermek. Kitaplar beni kendilerine göre düşünmeye zorluyor. Yapmak istemediğim şeyse kendi işlerimi düşünmek. Başka bir şey bana yol göstersin istiyorum. Mesela bir Arap Bir sokaktayken o sokağı hisseder, oysa biz gideceğimiz yeri düşünürüz. Bir Arap şöyle der; "1 sonsuz adet sayının ilk figürüdür." -Fikir bir parlamadır. Ömrümüz boyunca üç dört adet orjinal fikir üretiriz. Sürekli düşünen insan var olamaz. Örneğin Dali'nin Belleğin Azmi eserine bakabilirsin. ... -Hiçbir şey yapmamak gerçekten çok yorucu bir şey. Çalışmak daha iyi. -Doğru yoldan gidiyorsun. -Çalışmazsan miskinlik oluyor. Çalışmak bir kaçış şekli. Ucuza satın alınabilecek bir vicdan rahatlığı gibi... Çalışmamak cesaret ister."
Anlatmak İçin Yaşamak
“Konuşmanın başından beri Doktor’un karşısında kendimi ona pencereden muziplik yaptığım yaşta hissediyordum, bana annemle konuştuğu ciddiyet ve sevgiyle hitap ettiğinde üzerime bir çekingenlik çöküyordu. Çocukken zor bir durumla karşılaşınca, şaşkınlığımı hızlı hızlı ve sürekli gözlerimi kırpıştırarak geçiştirmeye çalışırdım. Doktor bana bakar bakmaz, hemen bu kontrol edemediğim tikim geri geldi. Sıcak dayanılacak gibi değildi artık. Konuşmaların kıyısında oyalanıyor, kendi kendime bu özlem dolu nazik ihtiyarcığım nasıl olup da çocukluğumun kabusu olabildiğini soruyordum. Uzunca bir suskunluğun ardından bir büyükbaba gibi gülümseyerek, olağan bir tavırla bana dönüp, “Demek sen büyük Gabito’sun,” dedi, “Ne okuyorsun?” Şaşkınlığımı eğitimimin etkileyici bir anlatısıyla gizlemeye çalıştım. Resmi bir yatılı okuldan iyi dereceyle mezuniyet, iki yıl birkaç ay süren karmaşık bir hukuk eğitimi, deneysel gazetecilik. Annem beni dinledikten sonra, hemen Doktor’un desteğini aradı.”
1080 syf.
·
Puan vermedi
·
200 günde okudu
"1931 yılında doğdum, 1937'de annem öldü. 1944 yılında Dostoyevski'yi okudum. O gün bugün huzurum yoktur." demiş Cemal Süreya. Gerçekten de öyle. Dostoyevski'nin iki eserini okudum ikisi de birbirine yakın. Dostoyevski'nin karekterleri çok umutsuz, çok bezgin, yaşama sevinci olmayan tiplerdir. Çok karamsar bir hava
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 201834,5bin okunma
·
Puan vermedi
Merhaba “Kitabın konusu nedir?” diye sordu. “Fransız devrimi zamanında yaşanılan bir aşkla ilgili,” dedi Umut. Tuna imalı bir gülüş attı. 'Tam da beni anlatan bir kitapmış,' demek geldi içinden ama onun yerine, “Devrimle ilgili bir kitap okuyorsun yani!” dedi. “Pek devrimle ilgili bir kitap sayılmaz. Daha ziyade o dönem yaşayan
Yolum Umutla
Yolum UmutlaEsin Karadeniz · Librum Kitap · 202355 okunma
295 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.