O, böyle kelebekler kadar serbest çocuklar gibi neşeli bir hayat görmemiş, tatmarnıştı..
gündoğusu iyice karardı kibrit yanmadı otlara baktılar dalgalanan yay çizen göğe bakan hışırdayan, kekre otlara başaklara baktılar
Sayfa 45 - Ayyıldız Matbaası - Ankara - 1978, SÜRGÜN HIZI
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,371 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Hakkari'de Bir Mevsim 256 sayfa Ferid Edgü'nün okuduğum ilk romanı Roman 1977'de yazılmış ve 1982 yılında Erden Kıral yönetmeliğinde, Genco Erkal'ın başrolünde aynı isimde filmi çekilmiştir. Kitapta, Hakkari ilinde öğretmelik yapan ve kendisine Nuh ismini vermeyi düşünen roman kahmanımız, o yıllarda öğretmenlik yaptığı ilin özelinde tüm bölgenin ortak sorunlarına değinmiş. Kitapta; yalnızlık, dağ, deniz, kaçakçı, sürgün, çocuklar, bilinmedik hastalıklarla ölen bebeler, kar, tipi, otlu peynir, lavaş ekmek,çay soba,tezek, düş, düş-üş, yeni bir dil.. Kitap tahmin ettiğimden daha iyi çıktı. Keşke daha önce okusaydım hissi yaratan bir kitap. Dili şiirsel ve yormayan bitirildiğinde tatmin edici bir edebi hoşnutluk bırakan bir kitap. Yanı sıra çeşitli soru işaretleri ile de okurunu bir başına bırakır. Uzaktan konuşmanın ve içinde bizzat yaşamanın farklılığını hissettiren bir coğrafyayı bizlere açan bir yapıt. Mutlaka okunması ve dersler çıkarılması gerektiğini düşündüğüm bir eser. İyi okumalar dilerim.
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202310,1bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
CESUR YENİ DÜNYA=Zevk ve Refah köleliği...
Hemen hemen pek çoğumuzun okuduğu 1984'ün yazarı George Orwel'ın da hocası olan Aldous Huxley'in bu Cesur Yeni Dünya'sı "HERKES HERKESE AİTTİR" görüşü üzerine kurulu sonsuz mutluluk, Duygulardan yoksun,Aile, Anne, Baba sevgi, sadakat, evlilik vesaire insan doğasını oluşturan tüm bu güzel duygulardan yoksun olduğu,
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,9bin okunma
144 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Tam da mübarek ayda okunacak kitap seçmişim bana da bravo! Kaç kez tövbe estağfurullah dedim Allah bilir Yazarın Körlük ve Görmek adlı eserlerini okuyup bu kitabını da merak ettim ama... Hemen söyleyeyim septikler, hafiften sorgulayanlar bu kitaptan uzak durun! Kitap, inançları sarsmak üzerine yazılmış sanki. Adem ile Havva'nın yaratılışından başlıyor devamında kardeş katili Kabil'in başından geçenleri anlatıyor yazar. Kabil'in, Habil'i öldürmesinin akabinde sürgün edilmesi ile Tanrı'ya karşı dinmeyen bir öfkesi, bitmeyen bir düşmanlığı başlıyor. Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Eyüp, Hz. Musa dönemine ait kutsal bildiğimiz, saydığımız ne varsa eleştiri bombardımanına tutmuş yazar. Özellikle Sodom ve Gomore/ Lut kavminin helak oluşu kısmında masum çocuklar nezdindeki sorgulayıcı ifadeleri bir an durup düşündürüyor. Bu da nokta yerine her seferinde virgül kullanılan sinir olduğum, kimin ne dediğinin belli olmadığı kitaplardan biri ayrıca. Noktayı yerinde kullanın ya hu! Virgül kullanınca daha havalı olmuyorsunuz. Ezcümle tarzım olmayan bir kitabı, kitapları yarım bırakmak adetim olmadığından bitirdim. İkinci okuması olmaz.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202311,1bin okunma
Reklam
273 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Spekülatif kurgunun sınırlarını zorlayan öyküler, gerçeklikle hayalin iç içe geçtiği bir dünyada bizi bekler. Gizemli lunaparkların kapılarını aralayarak zamanın ötesine geçen kızlar, modanın acımasız yüzünü gösteren hologramlar, ve isimsiz karakterlerin yaşam sinyallerini ölçen gizemli küreler… Bu öyküler, bilinmeyenin çekiciliğiyle okuyucuyu
Gezegenin Etrafındaki Kadınlar
Gezegenin Etrafındaki KadınlarKolektif · Kitap Cumhuriyeti · 20242 okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Çocuklar iyi anneleri hak ediyor ve o, ben değilim... . . Hiçbir çocuk; yanaşma, çocuk gelin, sürgün, tehcir artığı, çocuk işçi ya da "öteki" olmasın. SADECE ÇOCUK OLSUN. İstiyorum, tam da şimdi istiyorum diye şımarıklık edip tepinsin, etrafındakiler de onu nazlasınlar. Çok mu? Evet, çok! . . Merhabalar sevgili kitap dostlarım... Dicle ile tanıştırmak istiyorum bugün sizleri... O, annesi ile hiçbir zaman doğru bir ilişki kuramamış, anne sevgisinin eksikliği ile büyümüştü... Annesinin ölümü, hayatına büyük teyzesini sokana kadar da aile kavramı üzerine düşünmemişti... Telefonda duyduğu ses ile sarmalanan Dicle, büyük teyzesi Gülhan Hanımın yanına gitme kararı almıştı... Ya sonra... Hazırsanız başlıyoruz . . Dicle, büyük teyzesinin yanına yaptığı yolculukta, aile geçmişine de yolculuk yapacaktı aslında... Tarihini, özellikle büyük anneannesi Nahide Hanımın göz yaşartan geçmişini öğrenirken, ilmek ilmek işleyecekti soy ağacını... . . Büyük anneannesi Nahide Hanım ve kardeşi İkbal Hanım, henüz küçücük bir çocukken ,tehcir artığı olarak bırakılmış, kaderlerine terk edilmişlerdi... Büyüdüler, evlendiler ve Dicle'nin anneannesi Zöhre dünyaya geldi... Yıllar bu ailden çok şey götürürken, peşine düştüğü aile tarihinin sonunda Dicle'yi ne gibi sürprizler bekliyor dersiniz? Aradığımız cevaplar ve fazlası eserimizde der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla Kalın
Nahide
NahideAslıhan Yavuzer · İkinci Adam Yayınları · 20238 okunma
şimdi nedense her şeyde ansızın dağılan kelebek tadı biliyorsun, en bakımlı bahçe sessizliktir gülüşler oraya sürgün edildi acıların kardeş olduğunu kimse anlayamadı sevdalarda olsun, ilkyaz ölümlerinde olsun geçit vermeyen akarsu olmaz gülün kendini işlemek için çırağı ya da ustası yoktur çocuklar! bağışlayın beni sözlerimi boz üveyiklerin hırçın tuzuna batırıp bakın hüzünden daha kötü bir yolaçıcı olabilir mi? şimdiye kadar olmadı ama şimdi, nedense, her şeyde ansızın dağılan kelebek tadı
280 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Bunca acıyı taş bile yüklenemez."
》Çok kıymetli birinin önerisiyle tanıştım yazarla. Kendisinin ikinci romanıymış, benim içinse tanışma kitabı oldu Bizim Diyar. Gerçekten "bizim" olduğunu hissettiren bir kokusu vardı kitabın. 》Bir göç hikayesi anlatılıyor. Aslında sürgün... Osmanlı'nın kaybettiği Balkanlar'dan ayrılmak zorunda kalan bir ailenin hüzünlü hayat
Bizim Diyar
Bizim DiyarSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2018156 okunma
Reklam
Köyleri "boşaltılınca" zorla, İstanbul'a sürülüp sürüklenip geldi babamgiller, dayımgiller, bibimgiller, Celal'inkiler. Karşıya, kondulara. Ama kimse kimseye ilişmedi, teyellenmedi. Herkes, çocuklar bile yaşlanmış, eskimiş, kırık. Bir iki yeğeni işe koydu Celal. Karaköy'de dökümcüye, Kasımpaşa'da hurdacıya. Çay ocağına. Sonra duyduk ki türkü barda fedailik, otoparkta değnekçilik gibi işlere heves etmiş çocuklar, içkiye kumara bulaşmışlar. Kimseye yâr olmadılar. Bu Celal'in çektiği, kuzenlerle, yeğenlerle, daha birtakım halalarla yengelerle çay bahçesinde yeni yeşermeye başlayan ağaçların yüzümüzü gölgelediği fotoğrafın arkasında, ben bize demişim ki, İstanbul'a sürgün gelen boynu bükük yabansı otlardan bir demet.
Sayfa 79 - "Ayapera " Havalar Yine IsınacakKitabı okudu
"İki gün sonra evlenecek. Üç bin liraya sattılar. Engel olmak imkansız. Gerektiğinde, gelişmiştir diye rapor alırlar. Evleneceği adamın da iki karısı var. Dinsel nikah yürürlükte buralarda. Ancak karılardan birinin resmi nikahı olur. Diğer çocuklar onun üzerine kaydettirilir. Öteki karılar daha çok iş gücü için alınır. Zenginlerin karısı bu yüzden çok olur. "
Sayfa 37
İşte Filistin!..
Eğer birisi şöyle derse: Ancak bizler kaybettik, şu kadarımız öldü, yüzlercemiz hapsolundu hatta binlercemiz ve nice aileler ve çocuklar sürgün edildiler? Ona şöyle de: Ağzını kapa! Bu olanlar dışında tarihimiz boyunca hiç İslam ehlinin istikrarlı bir durumu olmuş mudur? Ayaklarımız dolaşmaktan ne zaman kurtulmuştur? Müşriklerin bize kurdukları tuzakları ne zaman durmuştur? Bizim halimiz budur, bizim yolumuz budur... Annelerimizin göğüslerinden fışkıran hüzün ve sıkıntılarla emzirildik. Bizi yok etmek isteyen nicelerine tanıklık ettik. Lakin bu yok ediciler, Allah’ın ekinini sökmeye kadir midir? Onların elleri ve ağızları Allah’ın nurunu söndürmeye kadir midir? İşte Filistin! Allah’ın ekininin, onların samanlarından daha güçlü olduğuna; ve Allah’ın nurunun, onların ağızlarından daha güçlü olduğuna şahitlik etmektedir. Onlar hasat etmekte, Allah ise onlara tuzaklar kurmaktadır. Bu hasat ettikleri şey, tüm küfür âleminin kuvvetlenmesi, sağlamlaşması, dikilmesi ve dirilmesi için kanını ve desteğini akıttıkları Yahudi devletidir. Bazı insanlar silahları, bazıları malları, bazıları da destek ve teyit ruhu ile her türlü güç unsurlarını getirmektedirler. Onu himaye için her türlü kalkan ve duvarları inşa ettiler. Peki, ne oldu? Ne görüyorsun? Göreceğin şey; yalnızca zorluklara göğüs germeye alışmış, erkekleri ölüme dalan, karşılığını Allah katında umarak evlatlarını ölüme sunan ve teşvik eden annelerdir. Denklem budur ey Allah’ın kulu; hayatı arzulayanların karşısında ölümün talibi aslanlar... Sonuçta zafer kimin olacak?
735 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.