Eğer bir çok insanın yaptığı gibi aşktan kaçarsan kendinle başbaşa kalırsın. O zaman hayatım bir yolculuk olmaz, o zaman hayatın denize akan bir nehre benzemez; hayatın durgun, pis bir havuza benzer ve yakında içinde çamurdan başka bir şey kalmayacaktır. Temiz kalması için akması gerekir. Nehirler aktıkları için temiz kalırlar. Akıntı sayesinde hep bakir kalırlar.
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam... Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi... Ve bu hasret öyle uzun
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
Simyacı
“Simyacı” isimli bu fantastik roman Paulo Coelho'nun en çok bilinen ve sevilen kitabıdır. “Paulo Coelho's Best Story” filmini izleyenler yazarı tanır ve neden böyle bir kiatp yazma gereği duyduğunu kolaylıkla anlar. Bu kitap Santiogo isimli bir çobanın kendi kişisel menkıbesini gerçekleştirmek üzere çıktığı yolculuğu anlatır. Coelho kendi hayat
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 202383 okunma
İTHAKA
İthaka'ya doğru yola çıktığın zaman, dile ki uzun sürsün yolculuğun, serüven dolu, bilgi dolu olsun. Ne Lestrigonlardan kork, ne Kikloplardan, ne de öfkeli Poseidon'dan. Bunlardan hiçbiri çıkmaz karşına, düşlerin yüceyse, gövdeni ve ruhunu ince bir heyecan sarmışsa eğer. Ne Lestrigonlara rastlarsın, ne Kikloplara, ne azgın Poseidon'a, onları sen kendi ruhunda taşımadıkça, kendi ruhun onları dikmedikçe karşına. Dile ki uzun sürsün yolun.
Sayfa 7 - Doğan KitapKitabı okudu
Çocukluk
" Şimdi burada, Torino'da, Valentino Bahçelerinde, çocukken neden o denli sıkıldığımı anlıyorum. Çocukluğun sınırları korkunç. Çocukluğun soğuk geceleri gibi. Sınırları, olanaksızlığı, görüntüleri, hareketsizliği, Çocukluğun dar sınırları korkunç. Büyüklerin kendilerinin yetişkin çocukların çocuk olduğunu düşünmeleri korkunç. Çocukken insanın çocukluk sınırlarına taşmasına izin verilmiyor. Oysa çocukken de dünyayı aynı gözlerle gördüğümü, aynı gözlerle, aynı düşünceyle, duygular ve sezgilerle kavradığımı anlıyorum. ...Ama şimdi Çocukluğun tutukevinde değilim. Çocukluğun sürgününde değilim. Çocukluk tutukluluk, çocukluk sürgün. Torino kenti gibi. İnsanın kaçması gereken bir kesit..."
Sayfa 136 - yky
Hz. İbrahim
Tanrı’nın çağrısını alır ve hayata doğru yolculuk eder. Peki ilahi çağrının peşine düşünce ilk olarak neyle karşılaşır? Açlık. Sonra Mısır’da zorbalık; onu evlat edinen ülkeden sürgün; akrabaları ile toprak yüzünden çatışmalar; savaş ve yeğeninin kaçırılışı; (Tanrının onu büyük bir ulusun atası yapma sözüne karşın) uzun süre çocuksuzluk ve sonunda eşleri arasında korkunç bir çatışma.
Reklam
772 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.