Garp medeniyetini temsil, onların mektep ve medreselerine gidip okumakla mümkündür. Garp medeniyetinin maddi ve manevi silahlarını eline alan kişi, tarih, edebiyat ve iktisadiyat sahalarında bu silahları kullanıp, milliyetini kuvvetlendirir. Dini ıslahatın, kuvvetlenen milliyet ile birleşmesinden, din-i Milli çıkar. Bu büyük nimeti sadece çok fedakarlıklar, sayısız himmetler, şaşılacak gayretler sayesinde ele geçirmek mümkündür. Eğer milletimizde bu gibi himmet sahipleri, kadınlar ve erkekler çıkarsa,elbette yaşayacağız; siz bunlardan olmaya,bu gibileri yetiştirmeye çalışınız...
Araplar için ikisi de yabanci dil olan Türkçe ve Fransızcanın tedrisleri birbiriyle mukayese edilmeyecek derecede çok farkli. Fransızca çok iyi okutuluyor. Muallimleri işlerini biliyorlar, çoğu Fransa'dan gelmis Fransızlar. Bu muallimler Fransız dili ile birlikte Fransa muhabbetini, Fransız medeniyetinin büyüklüğünü, Fransızların insaniyetini
vesaireyi çocuklara telkin ediyorlar. Türkçe muallimi, Nil
vadisini tarif, Kahire şehrinin Halife-i Fatimiye tarafından
banisini ögretmeye calisiyor, Fransızca muallimi Fransız
şairlerinin, ediplerinin sanatlarında ustalıklarını, fikirlerinin aliligini, Fransız halkının küçücük çocuklarında bile
şefkat ve insaniyet hislerinin güzelliğini anlatmaktadır. Bu yazdıklarım külliyeyi ziyaretim sırasındaki gözlemlerine
dayanmaktadır.
Dükkâna girdim, Alman giyimli, Alman tıraşlı, Almana benzeyen bir Yahûdi genci iltifatsız, gülerek bana bakti. Dükkânın içi de temiz, düzenli, zevkli, masa üstüne yayılmış kartpostallar arasından bahsettiğim bina suretini parmağımla işaret edip Türkçe sordum: “Bu nedir?"
Dilimi bilmese de işarettimden neyi kastettiğimi anlaması mümkün olan