İstanbul' un Fethi Hadisi
Bunların dışında kalan ve bugün de hâlâ birçok tarihçinin ferans aldığı tek rivayet, “İstanbul mutlaka fethedilecek, onu fetheden komutan ne büyük komutan, onu fetheden asker ne büyük asker” şeklindeki hadis-i şerif'tir. Şehrin fethinin kendilerine sağladığı prestijin de etkisiyle olsa gerek, muteber kaynakların hiçbirinde geçmeyen söz konusu hadis özellikle Türkler arasında büyük kabul görmüştür. Ama ilim adamı olmak bazen Ahmet Yaşar Ocak'ın da dediği gibi arı kovanına çomak sokmaktır; peki o zaman soralım: Hakikaten böyle bir hadis var mıdır? Bu noktada yardımımıza bir ilahiyatçı, İsrafil Balcı yetişecek ve titiz bir çalışmayla sur olmasa da hakikat borusunu. üfleyecektir. İstanbul'un fethiyle ilgili rivayetlerdeki birçok çelişkiye ve tarihi gerçeklere aykırı olgulara dikkat çeken Balcı, yukarıda belirtilen hadisin güvenilir kaynakların hiçbirinde yer almadığının ve tam da bu yüzden klasik İslam tarihçilerinin bu rivayete itibar etmediklerinin altını çizmiştir. Bu durumun tek istisnası olan Zehebi bile rivayetin meçhul biri tarafından aktarıldığını belirtmekten kendini alamayacaktır. Kaldı ki İslam'ın ilk yüzyılında İstanbul iki kere kuşatılmıştır, böyle bir hadis neden o zaman gündeme gelmemiştir? İktidarı şaibeli bir şekilde ele geçiren Muaviye gibi birinin böyle bir hadisin yaratacağı meşruiyeti siyasi emellerine alet etmemesi mümkün müdür? Yine Hz. Ömer'in Anadolu ile Suriye arasındaki geçitleri doğal sınır kabul edip daha ileri gitmemesini nasıl açıklayacağız?
Sayfa 205 - Kronik Kitap 8. Baskı
Suriye'de kürtler organize oluyorlar
Suriye'de kürt yoğun bölgelerin büyük kısmında kontrolü ele geçiren pyd/ypg Temmuz 2013'te Toplumsal Sözleşme (Charter of Social Contract) adlı bir anayasa hazırlamakta olduklarını duyurdu. 96 maddeden oluşan bu belgede lisanı, başkenti, savunma güçleri başta olmak üzere her yönüyle egemen bir yapının amaçlandığı görülmekteydi.
Reklam
ABD şunu anlıyor: Türkiye İdlib 'de var olmak için HTŞ ile resmi olmasa da bir şekilde ilişki içinde olmak zorunda. Başka türlü orada olamazsın, çünkü onlar kuvvetli bir güç. Biz (ABD) bu yüzden HTŞ ile bir tür ilişkiniz olmadan İdlib'de var olamayacağınızı anlıyorduk; en azından birbirinizin işine karışmıyordunuz.
Hz. Ömer
Hz. Ömer, Hicri 21 yılında başlayan ve sürekli takviye edilen seferlerle Azerbaycan ve Ermenistan da dahil olmak üzere, Horasan'a kadar bütün İran topraklarını İslam devletinin sınırları içine kattı. Diğer taraftan sahabelerden Amr b. el-As, Mısır" feth etmeyi başarmış, Müslümanları Mısırdan geri püskürtmek için İskenderiye'de hazırlıklara girişen Bizanslıların üzerine yürüyerek burayı ele geçirmişti. Böylece Suriye'den sonra, Mısır da Bizans'ın hakimiyetinden çıkmış oldu.
Üstünüz Ümitvarız İman emniyettir, güvendir ve elbette ümittir. İslâm ise selamdır, selamettir, teslimiyettir. Allah’a teslim olan ümidini kaybetmez. Müslüman beyniyle, kalbiyle, ruhuyla, bedeniyle Âlemlerin Rabbi’ne teslim olur. Bu teslimiyette hem dünya hem ahiret için büyük nailiyetler, lütuflar vardır. Bu teslimiyet öyle bir tılsımdır ki
Din Kardeşliği (Suriye-li !)
Din kardeşleri arasındaki muhabbet, kişinin kardeşine ihlaslı, samimi ve sadık olması ile artar. Kardeşler arasındaki ihlas ile, vefa meydana gelir. İşte bu vefa, yani dostlukta sebat göstermek, ülfetin ve samimiyetin en yüksek mertebesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), aralarındaki ülfet (samimiyet ve muhabbet) artsın ve yardımlaşmaları kuvvetlensin diye ashâbı arasında kardeşlik tesis etmiş ve şöyle buyurmuştur: “Size saf, temiz kardeşler edinmenizi tavsiye ederim. Çünkü onlar (din kardeşleriniz), refah (bolluk) zamanında ziynet, belâ zamanlarında ise teminattır.” “Kişi, din kardeşi ile kuvvetli olur. Kendisi için istediğini senin için de istemeyen kimsenin dostluğunda hayır yoktur.” Ömer bin Hattâb radıyallâhü anh şöyle buyurdu: “Kardeşler ile beraber olmak (sohbet, muhabbet etmek) hüzünleri giderir.” Hâlid bin Safvân, “Muhakkak insanların en âciz olanı kardeş edinmekte noksan olanıdır. Ondan daha âciz olanı ise kendisine yardımı dokunacak din kardeşlerinin dostluklarını zâyi edenidir.” buyurmuştur. İbn-i Mu‘tez, “Kendisine hakîkî (din) kardeşi bulan kimselerin bu kardeşleri (dünya ve ahiret bütün işlerinde) kendisine yardımcı olurlar.” Âlimlerin bazısı şöyle demişlerdir: “Sıkıntılı günler için en faydalı hazırlık, vefalı din kardeşleri edinmektir.”
Reklam
109 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.