Ayasofya minaresinden selalar okunmaya başladı ve çavuşların gülbankların eşliğinde 1818 efrenci yılının sürre alayı hareket etmiş oldu."
Sultan Mahmud tarafından hazırlanan, Harem-i Şerif’e doğru yola çıkan, başı-sonu görünmeyen bir kervanda 4 ay sürecek bir yolculuk yapıyoruz bu kitapla. Bu kutsal yolculuk bir Vak’a-Nüvis Yahya efendinin ağzından hikaye ediliyor.
Meşakkatli yollar, kum fırtınaları, çekirge istilaları, gündüz kızgın çöller, gece donduran ayazlar, ve en önemlisi 5 yıldır müslümanlara hac yapma fırsatı vermeyen Vehhabi tehlikeleri.. Bu tehlikeleri hiçe sayarak Kâbe’ye kavuşma arzusuyla İstanbul’dan Mekke’ye nice şehirler, köyler, çöller aşan bu kervanda; aşk, dostluk, ihanet, cinayet, gizli sırlar ve bitmek bilmeyen bir umut var.
Ağır bir dille yazılmasına rağmen sürükleyiciydi.Okurken sizide bu kutsal yolculuğa götüren güzel bir eser. Kervan Medineye yaklaştıkça okuyucuyunun da yüreğinde ki heyecan artıyor. Sanki kervandaymış gibi hissediyorsunuz. Her sayfasında ya öğrenilecek bir bilgi veya ders alınacak bir öğreti mevcut. Mutlaka okumalısınız.