Çelebi Mehmed...
Osmanlı'da surre alayı denen Mekke ve Medine'ye gönderilen her türlü hediyelerin bulunduğu âdeti başlatan kişi oldu. Surre "para kesesi" demek olup, başlama tarihi 1413'tür. İlk gönderilen hediye 14 bin altın olmuştur. I. Cihan Harbi'ne kadar devam eden bu âdet, Recep ayında kafilelerin yola çıkmasıyla başlardı. Zamanla her türlü hediye buna dâhil edilerek zenginleştirilmiştir. Osmanlı padişahları bunu kendi şahsi mal varlıklarından yaparlardı ve bu hediyeler fakirlere dağıtılırdı. Tamir ve bakım gibi hizmetlerde de kullanılmıştır.
Sayfa 231Kitabı okudu
296 syf.
10/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Spoiler içerir! Yolunu gözlememe değdi, özlemişim bu kalemi, üslûbu... Mekke ve Medine'ye gönül bağını ve hizmetkârlığı ifade eden surre alayı beş yıldır kutsal topraklara gidemiyordur. Halifelik makamının hamisi beş yıldır kutsal topraklara gidemiyor, ötesi var mı? Bu durum, ülkenin gelişmesi için çırpınan, ıslahat üstüne ıslahat yapan ve
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
Bir Vuslat Bir Hasret
5 yıllık hasretin vuslata erecek olduğu bir yolculuk, zulmün pençesinde haksız bir inanışla Allah'ın mukaddes saydığı topraklardan uzak kalışın gönülleri mahsun bıraktığı hüzün yıllarının sona erme umuduyla yola çıkan bir Kervan , bir Sürre alayı. Alayda bir hücre , hücrede ehl-i muhabbet kalpler. Kalplere dokunan bir yoldaşlık bir sırdaşlık bir Hüdai var ki o kervanda bir tuz parasıyla Mekke'ye giden meczup veya akıllı ya Veli ya deli. Kısacası deli olunmadan Veli olunmaz denilen sözün mazharı adeta ve Hüdai'nin sırdaşı Yahya Efendi kalbinden geçirdiğini o dile getirmeden dile getiren bir Hüdai var yanında ve gönüller dostu Merkezefendi , vardır bunda da bir hayır diyen bir kalp bir dil bir gönül. 4 aylık bir yol , bilinmezlikler içinde bir bilmecenin vuslat'a kavuşmanın ümidi ile çıkılan o yol ne mübarek ne şerefli ne aziz bir yol. O yolda olan o yola çıkan o yola giden herkese selam olsun.
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dersaadet'ten Asr-ı Saadet'e uzanan yolculuk..
Bu toprakların ne destanları biter ne de efsanevî aşkları.. Mecnun Leylâ'ya olan aşkında ''hiç''lik makamına geçmiş, her şeyle ilişkisini kesmiştir. Leyla'ya olan aşkından Mecnun'a dönen Kays, Leyla'nın varlığı da dahil tüm maddi varlıklardan arınmıştır. Öyle ki Leyla bir gün Mecnun'u çölde bulduğunda
İz - Kekik Kokusu
İz - Kekik KokusuSevgi Yıldırım · Yüzde İki Yayınları · 202110 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
KERVAN;tarihin, gerçekçilik ve kurguyla birlikte harmanlandığı bir hikaye...
Ramazan ayında bir İskender Pala kitabı mutlaka okunmalı, düşüncesiyle ‘Kervan’ yolculuğuna başladım.. İstanbul’dan yola çıkan ve yol aldıkça sayısı 50.000’i aşacak bir deve kervanı düşünün, özlemi mübarek topraklar olan ve vuslatı hakikat kılacak zorlu mücadeleye göğüs geren.. Tarihlerden 1818 yılı, Mayıs ayının 18’i, yer ise Topkapı Sarayı.
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ah o kervan ve Surre alayı
Bir kervanda neler taşınmaz ki? Aşklar, ihanetler l, bilgelikler, hazineler, gizli sırlar, cinayetler... Arabistan yarımadasında Suud kabilesi ve Vehhabi Ler birleşerek düzeni bozar ve 5 yıl boyunca hacc vazifesi yapılmaz Sultan Mahmud ne pahasina olursa olsun hazırlığını yapar ve İstanbul'dan Hacc Kervanı yola çıkar. Roman ve gerçek tarih bilgiler eşliğinde çok akıcı bir üslupla yazılmış deve yolculuğu o zamanın Osmanlı Mısır ve Arabistan'daki siyasi olaylar da anlatılmıştır. Bazen kendimizi çölde hissedeceğimiz akıcı bir roman bir kez daha İskender Pala hayranlığım ön plana çıktı şiddetle okumanızı tavsiye ederim.
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
Reklam
463 syf.
10/10 puan verdi
İlk söylemek istediğim şeyi hemen ifade etmek istiyorum: Kemal TAHİR’le tanışın. Esir Şehrin İnsanları benim uzun süredir okumak istediğim, radarımda olan bir kitaptı, ama sanırım yeterli motivem yoktu; bir arkadaşın bu seriye başlayıp beni de uyandırmasıyla ben de okumuş, tanışmış oldum. İyi ki okuduğum kitaplardan oldu. Sizin de listenizde ise
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910,1bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabı. Kitabı baştan sona büyük bir keyifle aynı zamanda da büyük bir merakla okudum. Kitabı okurken olaylar sanki gözümün önünde canlanıyordu. Hac kervanında kimler yok ki... Menzup, kuşçu, berber, katip... Cinayetler, ihanetler,aşk ve vuslat... Her durakta farklı bir olay, her durakta farklı bir heyecan. Tam beş yıl aradan sonra yapılan 50 bin kişilik Hac kafilesi İstanbul'dan yola çıkar ve dört ay süren meşakkatli bir yolculuk sonunda nihayet en sevgiliye Kabe'i Muazzama ve Ravza'i Mutahhara'ya ulaşır. 5 yıldır Vahhabi çeteciler kutsal beldeleri yakıp yıkmış, İslamiyet'te ikilik çıkartmış, müslümanı müslümana kırdırmış. Sultan II. Mahmud buna bir son vermek için uğraş göstermiş ve sürre alayı en sevgiliye meşakkatli bir yolculukla ulaşmıştır. Heyecanın en üst düzeyde olduğu bu kitabı okumak size çok şey katacaktır.
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
Çelebi Mehmet ilk defa Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’ye yardım göndermeye başladı. Bu yardımların gönderilmesi için vazifelendirilen ve tertip edilen kâfilelere “Surre Alayı” denildi.
Halife sultanın şahsi hayatına dair unsurlar da böyledir. Düzenli namazını kılar, koleraya karşı Buhari-i şerif hatmi yapar/yaptırır, harp içinde zafer için Kadi lyaz'in Şifa-i şerifini okur, nikâhlandığı eşine (Müşfika Kadın'a) ad koymak için Kur'an'dan tefe'ülde bulunur, Eşleri ve kızlarının tesettürüne itina gösterir. Saray teşrifatı içinde yer alan dinî muhtevalı menasiki ve adetleri (Cuma selamlığa, huzur dersleri, surre alayı, iftar, hırka-i şerif ziyareti, Muharrem alayı, kandil gecelerinde mevlit okunması, bayram merasimleri, mahya vb.) hassasiyetle takip ve icra eder, dizüstü oturarak Kur'an okur, dervişmeşreptir. Buna karşılık piyano çalmayı bilen, alafranga ve hafif müzik dinleyen padişah, çocuklarına İtalyan ve Fransız hocalardan piyano dersleri aldırtır, özel olarak saraya davet edilen opera ve konserleri, tiyatroları ilgiyle takip eder, uyku öncesi batı dillerinden tercüme ettirdiği polisiye romanları okutup dinler... Klasik Türk müziğiyle, geleneksel Türk sanatlarıyla, Binbir Gece Masalları ile fikren ve ruhen yakınlığı yoktur, en azından zayıftır"
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
296 syf.
9/10 puan verdi
Ne yazsa okurum dediğim, edebiyatına, kalemine hayran kaldığım İskender Pala yine çok güzel bir tarihî roman sunmuş biz okurlarına. Kalemi ile tanışmam biraz geç oldu, Efsane kitabı ile oldu ama muhteşem oldu. Sonrasında çok sayıda kitabını okudum. Bir taraftan yeni yayınlanan kitaplarını olurken diğer taraftan da yıllar önce yazmış olduğu kitaplarını okumayı sürdürüyorum. En çok da bu kitabında olduğu gibi dini değerlerin de yer aldığı tarihi romanlarını seviyorum. Cihan devleti Osmanlı'nın duraklama zamanları, hem iç karışıklıklar hem devam eden ve devleti yıpratan savaşlar nedeniyle ihmal edilen kutsal topraklar. Ortaya çıkan, yıllar içerisinde çok çabuk büyüyen Vehhabiler tarikatı ve talan, yağma amacıyla onlara katılan bedeviler nedeniyle Osmanlı hacı adayları 5 yıl boyunca kutsal topraklara ulaşıp hac vazifelerini yapamıyorlar. Mahmut Han tedbirler alarak bir surre alayı çıkarıyor. İşte bizler de bu surre alayı ile birlikte hac yolculuğuna konuk oluyoruz kitabı okurken. Şeyhülislam tarafından sürre alayının yolculuğunu yazmak için görevlendirilen, sonrasında bu görevinden azledilen Yahya Efendi'nin dilinden, anlatımı ile okuyoruz bu meşakatli yolculuğu. Kitaptaki her bir karakteri çok sevdim. Merkez Efendi'yi, Hüdai'yi, Nadide'yi, küçük Fatma'yı ve diğerlerini. Onların hikayelerine de konuk olmak çok güzeldi. Bu kitap bana çok farklı duyguları bir arada yaşattı. Kimi yerde heyecanlandım, kimi yerde üzüldüm, kimi yerde sevindim, kızdım, bu kadar da olmaz deyip lanet ettim. Son olarak çok beğendiğimi ve okumanızı tavsiye ettiğimi de söyleyim
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
En sevdiğim kalemlerden İskender Pala'nın son eseri sevdiğim bir arkadaşımın hediye etmesiyle birlikte bir kat daha kıymetlendi benim için. Osmanlı'nın son zamanları Sultan Mahmud Dönemi... Vahhabiler tarafından engellenen fakat bu tehlikeye rağmen beş yıl aradan sonra büyük bir heyecanla hac yoluna düşen sürre alayı kervanının dört aylık yolculuğu ve bu zaman zarfında kervanda yaşananlar dökülmüş ustanın kaleminden. Yine çok yönlü bilgiye ve betimlemelere doyduğumuz heyecanı eksik olmayan duygu yüklü bir kitap. Çok çok severek bazen de gözlerim dolarak okudum. Kesinlikle tavsiyemdir. Keyifli okumalar...
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Seyahat kitabı okumayı sevdiğim gibi bu yerlerin eski hallerini de öğrenmeyi severim .Bu sebeble de olabilir gerçekten çok beğenerek, yavaş yavaş tadını çıkararak okuduğum bir kitap oldu . Gelin sizde okuyun Istanbul'dan Kâbe'ye bir yolculuk yapın . Hemde 1900 'lerin başında.
Kâbe Yollarında Surre Alayı Hatıraları
Kâbe Yollarında Surre Alayı HatıralarıAhmet Salahaddin Bey · Dergah Yayınları · 20159 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Sen hep yaz Pala :)
// Edebiyat ,tarih ve din bu kadar guzel harmanlayan ender insanlardan İskender Pala. Günümüz hacıların durumunu anlatan bir roman. 5 sene hacca gidemeyen Osmanlı halkı. Sultan Mahmut zamanında 1818 yılında hac için yola çıkan sürre alayı . Kervandaki vakanüvist Yahya Efendinin ağzından anlatılıyor. Hüdayi delilik ile velilik arasında  var oluşu... Yahya Edendi, Merkez Efendi ve Hüdâyi... Yahya Efendi meraklı bir kişilik. Merkez Efendi münis, halden anlayan ve babacan bir mübarek. Hüdâyi ise meczupluk, bilgelik ve âşıklık arasında seyreden bir mülazım. Okurken kervana dahil oluyor, bir nevi kendinizi sürre alayında ki kafilede hissediyrosunuz. Sürükleyici, merak uyandıran ve aynı zamanda bilgilendirip geçmişten ders ve bilgiler veren bir eser.
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,343 okunma
Her sene Kâbe Örtüsü İstanbul'da dokunur ve hac mevsiminde Sürre Alayları ile Mekke'ye gönderilirdi. Kâbe Örtüsü'nü taşıyan bu kervana Sürre (Kese) Alayı denmesinin sebebi geçilen yerlerdeki ahaliye keseler içinde hediyeler dağıtılıyor olmasıydı.
Sayfa 119Kitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.