...traktörü yaptıran canavar traktörü kullananın da zihnini maskelemiş, algılarını ve itirazlarını da gözlüklemiş. Artık toprağı toprak olarak göremiyordu, toprak kokusunu da alamıyordu, ayakları yere değmiyor, toprağın sıcaklığını, gücünü çekemiyordu içine. O yalnızca demir koltuğa oturup demir pedallara basıyordu. Kendi gücünün uzantısı olan canavarı alkışlayamıyor, ona kızamıyor, küfredemiyor, kendisini de teşvik edemiyordu. Toprağı ne tanıyor ne güveniyor ne de ona yakarıyordu. Düşen bir tohum eğer yeşermezse, hiç önemi yoktu ona göre. Taze bir fide, kuraklıktan kurursa ya da selden boğulsa bile hiç önem taşımazdı. Sürücü için de TRAKTÖR için de...
Konuşan kişi sizin dinlediğinizden habersizse söylediği sözler kulağınıza olduğundan daha ciddi anlamlarla yüklenmiş olarak gelecektir. Konuşanıngerçekte söylemek istediğinden çok daha kötü anlamlara çekilir böyle sözler.
Biz onları savunmak için savaşırken, onlara bakmak için çalışırken onlar yan gelip çançan edecekler bu erkekler. Sırf eşit hakla da yetinmeyecekler o zaman. Bir de bakacağız, üstünlük isteyecekler, mim koyun bu sözlerime.