Hayvanları çok iyi tanıyan Türkler taylarda bazı özellikler arıyorlardı. Mesela bu tayların dahil oldukları sürüden ayrı otlaması, sürü hareket hâlinde iken, sürünün başında sağında solunda yürümesi, yürüyüş sırasında daima başını yukarıda tutması lazım geliyordu. Zayıf ve hastalıklı değil semiz sağlıklı, ayağının çabuk olmaması gerekiyordu. Bu özelliklere sahip atlar seçilerek sıkı bir eğitime tabi tutularak yetiştirilirdi. Üç yaşından sonra at hâline gelen tayların eğitimi beş yaşına kadar devam etmekteydi.
Sayfa 202 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
sürüden ayrı ..
İnsanın başında kavak yelleri estiren bir şey vardı yazarlıkta. Yabancılaştırıyordu insanı, uyumsuzlaştırıyordu.
Sayfa 131 - Parantez Gazetecilik ve YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Verimlilik anahtar kelime. İyi de hayal kuramayan, aylaklık edemeyen, sürüden ayrı düşünmeyen, itiraz hakkını kullanamayan , dünyayı saran güzelliği göremeyen biri, baştan aşağı verim olsa ne olur?
“Modern hayatın bir vasfı varsa o da, dur durak bilmez bir meşguliyettir. Bir uyuşma hali, içimizde büyüyen boşluktan bir kaçış teşebbüsü. İçimizdeki boşluğu, can sıkıntısını ve boş zaman dehşetini sürekli, meşgul olarak korumak istiyoruz. Verimlilik anahtar kelime. İyi de, hayal kuramayan, aylaklık edemeyen, sürüden ayrı düşünemeyen, itiraz hakkını kullanamayan, dünyayı saran güzelliği göremeyen biri baştan aşağı verim olsa ne olur?”
Modern hayatın bir vasfı varsa, o da dur durak bilmez bir meşguliyettir. Bir uyuşma hali, içimizde büyüyen boşluktan bir kaçış teşebbüsü. İçimizdeki boşluğu, can sıkıntısını ve boş zaman dehşetini, sürekli meşgul olarak korumak istiyoruz. Verimlilik anahtar kelime. İyi de, hayal kuramayan, aylaklık edemeyen, sürüden ayrı düşünemeyen, itiraz hakkını kullanamayan, dünyayı saran güzelliği göremeyen biri baştan aşağı verim olsa ne olur?
Twitter öncesi dönem hukukçu olduğunu gösterme modu
“Vagonun öbür ucunda siyah çantalı iki avukat kâtibi hukuki zırvalardan geçilmeyen ve sürüden ayrı olduklarını göstererek bizleri güya etkilemesi gereken bir sohbet tutturmuşlardı.
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
Bir gün birilerinin bir fikri vardı. Tüm insanlar korkunç bir hızla çoğalsın, fakat düşünebilme özelliğini kaybetsin. Sorgulama, yargılama yapamazsın. Dünyanın her yerini kapasite hizmet eden yığınına bir parçası olsun. Tüm dünya, tüm kaynaklarıyla, şanslı bir azınlığa hizmet etsin. Bu nasıl gerçek olabilir? EMRE TİMUR & ÖTEKİLER
Ötekiler
ÖtekilerEmre Timur · Az Kitap · 2019297 okunma
Benim adıma da düşünürler!!
Kendi adıma düşünmek, kendimi tanımak, sürüden atılma tehlikesi taşır; bu da bir memeli için idam hükmü demektir. Sürü güvenlidir. Sürüden ayrı tek başına otlayan, yırtıcılar için kolay bir avdır. İçgüdülerimizin derinliklerinde biliriz bunu ve sürüden ayrı düşmekten korkarız. Bu yüzden, bir memelinin kendi adına düşünmesini, kendini gözlemlemesini, kendini tanımasını sağlamak çok zordur.
147 syf.
·
Puan vermedi
Öğrenilenden, sürüden ayrı düşünmenin ve hareket etmenin yüceltildiği bir kitap. Küçük çocuklar için uygun olabilir ama yetişkin için anlamsız. 150 sayfalık kitabın yarısı birbirinin aynı martı çizimleriyle doldurulmuş.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201966,4bin okunma
“Ah, tabii benim de bahanelerim var Josef, yalnızlığa dayanmak, hatta onu yüceltmek için gizli yollarım var. Kendi düşüncelerimi düşünebilmek için diğer insanlardan ayrı kalmam gerektiğini söylerim. Geçmişteki büyük dehaların bana eşlik ettiğini, gizlendikleri yerlerden çıkıp benim güneş ışığıma yanaştıklarını söylerim. Yalnızlık korkusunu küçümserim. Büyük adamların büyük acılar çekmesi gerektiğini, çok uzak bir geleceğe uzandığımı, bana kimsenin eşlik edemeyeceğini iddia ederim. Yanlış anlaşılıyorsam, korkutuyorsam ya da reddediliyorsam bundan iyisi yok derim sevinçle; bu, benim hedef alınmam demektir! Sürüden ayrılarak yalnızlıkla karşı karşıya kalma cesaretimin, yüce koruyucu yalanına inanmayışımın benim büyüklüğümün kanıtı olduğunu söylerim.
Ayrıntı Yayınları
Reklam
Sağlıklı hayatın sırrı sağlam kahvaltı değil. Sağlam bir günlük programdır... Ka­rıştırılmamalı hiçbir şey! Hepsinin yeri ayrı. Utanmadan, özgürleşme adına, "Koyun gibi olma!" sloganları atarlar. "Sürüden ayrıl! Gel bizim­ kine katıl!" Ama bizde bir de, her koyun kendi bacağından asılıyor. Tek medeni tarafımız da bu...
Sayfa 187 - Kinyas
Kendi dünyamda Sürüden ayrı yaşayacağım Çoğu insan instagramda saçma sapan kendini gösterirken... Sosyal medyam yok ! Kendimi kanıtlama gibi Bi amacım da yok Ve kendi yolumdayim✌️
Yüzyılımız, devlet, iş çevresi ve işçi sendikaların­ da, hiyerarşik olarak organize edilmiş bürokrasiler ça­ğıdır. Bürokrasi; insanı ve nesneyi bir tutarak yöne­tir. Belirli ilkeleri izler, özellikle bilanço, sayıya dök­me, maksimum randıman, kâr gibi ekonomik ilkeleri; ve görevlerini gerçekte bu ilkelerle programlanmış bir bilgisayar esasıyla yerine getirir. Kişi; sayılaşır, kendini bir nesneye dönüştürür. Ama ortada açıkça işleyen bir otorite olmadığından yeni insan itaate «zor­ lanmadığından», kişi gönüllü davranıyor olmanın, yal­nızca «akılcı» bir otoriteyi izlediğinin yanılsamasını taşır. «Akla uygun olana» kim karşı gelebilir? Bilgi- sayar-bürokrasisine kim itaatsizlik edebilir? İtaat et­tiğinin ayırdına bile varamadıktan sonra kim itaatsiz­lik edebilir ki? Aynı durum ailede ve eğitimde de söz konusudur, ilerici eğitim kuramlarının çürütülmesi so­nucu, çocuğa, ne yapacağı söylenmeyen, buyrulmayan, söylenenleri yapmadığında cezalandırılmayan bir yön­tem başgöstermiştir. Çocuk, yalnızca «kendini ifade eder.» Ama yaşamının daha ilk gününden başlayarak ileri yaşlarına dek çocuk, aykırı olmanın, sürüden ayrı kalmanın korkusunu taşıyarak, uyumluluğa yönelik inanılmaz bir saygıyla doldurulur. Ailede ve okulda başlayıp büyük düzenin etkisinde eğitimini tamamla­yarak büyüyen «düzen adamı»mn görüşleri vardır, ama inançları yoktur. Kendini oyalayabilse bile mut­suzdur
388 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.