74 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
İlk olarak 12 yaşımdayken elime geçmişti bu kitap. İçinden 10 sayfa okuduktan sonra o zamanki çocuk kafamla "Çok saçma bu yeaa!" deyip gerisin geri kütüphaneye iade etmiştim kitabı. O zaman inanılmaz sıkıcı gelen ve adından bu kadar çok söz ettiren bir kitabın bir günde bitmesi çok ilginç. Kitap bilindiği üzere Gregor Samsa'nın bir gün böceğe dönüşmesiyle başlıyor. Sonrasında günlük hayattan, sıradan insanlardan yani sürüden ayrılıyor. Sürüden ayrılanı kurt kaptığı gibi Gregor Samsa için de ailesi için de zorluklarla beraber büyük bir dönüşüm başlayacaktır. Bu kitap bin sayfa olarak da yazılabilirdi. Çok daha fazla karakter yaratılıp çok daha derin karakter analizleri yapılabilir, toplum ve aile gerçeklikleri üzerine sürüsüne bereket şey anlatılabilirdi. Ama bu kitabı Dostoyevski yazmamış. Kafka bin sayfaya bile yayılabilecek düşünceleri yaklaşık 100 sayfada anlatmış bize. Sade, köküne kadar sade bir kitap bu. Kitabın kapağı da ayrıca hoşuma gitti. Can Yayınları bu işi biliyor.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224.4k okunma
1216 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Abisi şimdi burda ki kapağı salla sen. Bunda böyle atom bombasının mantar dumanı olur ya hah onun ortasında, sinsi, korkutucu ama etkileyici bir göz olan kapağı vardı. Tabi efendim o zamanlar Lotr falan bilmiyoruz, Sauron denen deniz feneriyle tanışmamışız. Bu gözün çekiliğine dayanamayıp aldım, yazar ismine bile bakmadan. Evde baktımki Sitivın
Mahşer
MahşerStephen King · Altın Kitaplar · 20123,444 okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
Her defasında farklı bir şekilde bitiriyorum dergiyi. Bu kez yüzümde farklı bir ifade vardı;hafif kırgınlık, hafif kızgınlık, biraz gülümseme... Her defasında farklı bir sarsıntıyla sarsılıyor çehrem.. Bunu nasıl başarıyorsun izdiham? Her defasında farklı bir acı denizinde boğuyor bırakıyorsun, hiç mi iyi şeyler olmuyor hayatta.. Hümanist düşüncelerime neden her defasında çelme takıyorsun? Sürüsüne bereket sorularla beni bir başıma bırakmayı başarıyorsun. Bu sayının beni en etkileyen yazısı 'monokilinik notları' oldu. İzdiham'dan öte Zehra Betül'e böyle bir yazı yazdığı için de kırgınım iyi insanların acı çekişini gözler önüne serdiği için kırgınım. Mücahit Gündoğdu'ya kızgınım bana Aliya İzzetbegoviç konulu yazısını Bayram Bilge Tokel'in Bosnalı Anne türküsünü dinleyerek okutturduğu için.. Bana ağlamayı öğretiyorsunuz İzdiham ekibi, kızsam da seviyorum sizi, kırsanız da seviyorum... Hümanist düşüncelerime çelme takışlarınızı da seviyorum.
İzdiham - Sayı 32
İzdiham - Sayı 32İzdiham Dergisi · Periyodik Yayınlar · 2017213 okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Peş peşe okuduğum dört Saik Faik kitabının ardından ki yaklaşık 70 civarında öyküye denk geliyor, bir durup soluklanmak, biraz okuduklarımı sindirmek, biraz da üzerimde biriken yükü boşaltmak maksadıyla bir mola vermek icab edince, bir semaver dibinden daha güzel bir köşe olamayacağını düşünüp çıkınımı buraya boşaltmaya karar verdim... Gelin,
Semaver
SemaverSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 201311.9k okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
Vay fırlama vay. Zaten bunca zamandır elimden kaçabilmiş olmanın en kuvvetli sebebi, zehir gibi bir fırlama oluşun olmalı. Anca yakalayıp okuyabildim seni. Gerçi... Dur bakalım... Belki de sen, artık yakalanmak istediğinden ötürü seni yakalamış olabilir miyim? Ne de olsa yeri geldiğinde Şeytan'ın kıçına parmak atacak kabiliyet, sende mevcut. Bizi
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Oğullar ve Rencide RuhlarAlper Canıgüz · İletişim Yayınları · 202011k okunma
186 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Şeker Portakalı
Öncelikle şu kitaba ah ne şeker bir kitap ah çocuk kitabı bu bildiğin diyenleri bir pistten dışarı alalım efendim lütfen lütfen. Soruyorum kitabının adından ve kapağından dolayı okumadan nasıl çocuk kitabı diyebiliyorsunuz. Diyelim ki öyle ama bütün çocuk kitapları ders verici bir nitelikte değil midir? 30 yaşındaki insan bile okuduğu zaman ders almıyor mu? Yazarın kendi çocukluğunu ele alıp ilmik ilmik işlediği kitabımız küçük kahramanımız zeze'nin kendi iç dünyasını ve dış dünyayla olan ilişkini ve bu iki evrende geçen maceralarını küçük şeker portakalı fidanına anlatmasını anlatıyor. Zeze'nin bildiğiniz şamar olanı gibi herkesin dayağını yemiş bir çocuk olması okuru gerçekten okurken çok kötü etkiliyor. İçimizin cız ettiği sayfalar sürüsüne bereket resmen. Çocukluğu bu kadar acılar ve yoksulluk içinde gezen yazarın böyle bir eseri kaleme alıp işlemesi gerçekten çok başarılı. Hem gerçek olaylardan oluşması hemde her okurun kendinden birer parça görmesi çok güzeldi. 25 yaşında okuyan kişide duygulanıyor okurken 60 yaşındaki kişide. Dedik ya herkes kendinden bir parça görüyor. Zezenin portekizliyi kaybettikten sonraki hali beni paramparça etti dertsiz iken dert sahibi oldum. Anneannemi kaybettim bende. İnanın bir yıl geçse de on yıl geçse de bu kitabı okuduktan sonra kaybettiğim insanları nasıl özlediğimi anladım. Son söz olarak çocuklara , çocuklarımıza şiddeti asla göstermemeliyiz ve uygulamamalıyız. Onların o güzel ve saf dünyalarına korkunç hayaletler göndermemeliyiz. Onlar bizim yarınlarımız onları çürütürsek ve umutlarını kırarsak yarınlara nasıl bakarız...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231.7k okunma
Reklam
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.