Vay fırlama vay. Zaten bunca zamandır elimden kaçabilmiş olmanın en kuvvetli sebebi, zehir gibi bir fırlama oluşun olmalı. Anca yakalayıp okuyabildim seni. Gerçi... Dur bakalım... Belki de sen, artık yakalanmak istediğinden ötürü seni yakalamış olabilir miyim? Ne de olsa yeri geldiğinde Şeytan'ın kıçına parmak atacak kabiliyet, sende mevcut. Bizi
Çocuğa ayrılan her bir dakika, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır.
(Şimdiki düzende çocuğunun eline telefon,tablet verince çocuğuna vakit ayırdığını sanan ebeveynler var,hem de sürüsüne bereket ...)
Çok yazık :(
(...) önce haksızlığı görür, hisseder, ardından amacı bulurdun. Ama evet, amaçları, sürüsüne bereket davası vardı: çevrecilik, kültürel emperyalizm, ipini koparmış tüketicilik, aşırı uyarılmış, sansasyon takıntılı yapay bir kültür, fikirlerin aşılı özelleştirilmesi ve aşırı özel mahremiyet kaybı. Vardı davaları. Hatta kalp kırıklığı, utanç ve yaşam mücadelesi altında gömülü kalmadıkları zamanlarda bazılarını dillendirmişliği bile vardı.
Abisi şimdi burda ki kapağı salla sen. Bunda böyle atom bombasının mantar dumanı olur ya hah onun ortasında, sinsi, korkutucu ama etkileyici bir göz olan kapağı vardı. Tabi efendim o zamanlar Lotr falan bilmiyoruz, Sauron denen deniz feneriyle tanışmamışız. Bu gözün çekiliğine dayanamayıp aldım, yazar ismine bile bakmadan. Evde baktımki Sitivın