Sus gönlüm.Seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuk’u buluncaya kadar.Senin nasibin sana ulaşıncaya kadar,ulaşmayanlarınsa senin nasibin olmadığını anlayana kadar sus...
Sevdik deme sevdim
Bir ömür bekledim deme
mezarda kaldimda sevdim
Güneş doğmadı deme
Gündüz de kaldım da sevdim
Yandım deme ateş aldım da tutustum
Mutsuzum deme mutlu ettik de
Huzur ararım deme huzuru bir göze adadım
Kalbim feryad gönlüm Sebat etti
Gecem karanlık ay doğdu
Bülbül sustu deme sümbüller açtı
Dünya deme ölüm
O deme bizdik birdik
Söz söyleme
Sus ve duy
Atanda bir rüyanda bir ölümde bir
Kalbimde bir sevdam da bir kabrimde bir
Ruhumda bir hasretimde bir dünya 1 sen 1
Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için,
Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için,
Bazen, ağlamak gerekir açılmak için,
Bazen, anmak gerekir anılmak için,
Bazen de susmak gerekir duymak için,
Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, iki ağzın ve bir kulağın olurdu.
Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek!
Eğer susarsan, konuşman daha aydınlık
Yazmaktan başka çare yoktur bazen, yazmaktan başka deva yoktur dersin, susar ve yazarsın; ağlar gibi…
Bu kez gönlüm bir garip hayale düştü kâri. Zoru hayal ettim, zor olanı yazmaya niyet ettim. İçim yandı, dilim tutuldu, kelimelerim sustu. Zira içimde bir şey bana “yazma” diyordu. Ama denedim, canımı acıtarak, yaralarımı kanatarak ve anlamaya çalışarak denedim. Dilimde kelimeler, gönlümde suretler vardı sahi. Lakin ben sureti olmayanı ve anlatılmayanı yazmaya niyet ettim.