AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur
Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur
Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın
Toprağında kuruduğun mezarın olur
Güneşin gölgesinde bir su damlasıydın, aktın gönlüme göz yaşı oldun.
Kır çiçekleri ile dans eden menekşe mavisi hülyalarını saldın düşüme.
Estin orman huzurunda göğsümü serinlettin, kavrulurken sıcağında ağustosun yüreğim.
Bak bana o mahur gözlerinle sev beni kalbinin her hücresiyle.
Dudaklarınla serinlet beni çölde kalmış bir bedevi su bulunca sevindiği gibi sevindir beni.
Düşlerinde uyut beni hayallerine süs başkasına perde yap hayalimi, girmesinler zihnine yüreğine.
Her zerreni istiyorum sarılsam sana en uzun gecelerde terin ıslatsın tenimi.
30.08.2020.
“Sus be yüreğim,
bende biliyorum özlediğimi;
Susta bilmesin özlendiğini… "
Özdemir Asaf
Sus Yüreğim.... Tabakta yarım kalmış yemekler gibi arkasından ağlama... Onun kalbi aç doyuramazsın.
Sus be yüreğim!
Ben de biliyorum özlediğini.
Sus da bilmesin özlendiğini.
Özdemir Asaf 🍀