Yatağımdayım. Anlamak için bunu duvara sarılıyorum Uyuyan insan sesleri. Saat sesleri. Susan gecenin sesleri. Duvara yapıştırdığım resimler. Ellerimle dizdiğim kitaplar, Kapıyı açıp sokağa çıksam.
İçmeyen, ayakkabısını boyamayan, susan ya da konuşmayan erkek yorulmuş demektir. Kaçamaz; bıktırır. Süslenmeyen, konuşan, sokağı aramayan kadın yorulmuş demektir. Bıktırır; kaçar.
Sayfa 186 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
''Bunaldım. Sokağın hatırasından. Eşiklerin kokusundan. Susan kadınlardan. Erkeklerin yüzlerindeki kuraklıktan. Çocukların yere düşen gözlerinden bunaldım. Pencerelerin önündeki zamandan...''
Sayfa 20 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Gidelim dedim.
Evden bunaldım. Sokağın hatırasından. Eşiklerin kokusundan. Susan kadınlardan, yüzlerindeki kuraklıktan. Çocukların yere düşen gözlerinden bunaldım.
1960'ların sonlarında yayınlanmış Susam Sokağı bölümlerinin DVD'si çıktığında, başlangıç ekranına bir uyarı koyulduğu dikkatini çekmiş Lenore’un. Beş yaşında çocukların sokakta kendi başlarına yürüdükleri, yabancılarla konuştukları, boş alanlarda oyun oynadıkları bir programdan söz ediyoruz. Uyarıda şöyle deniyormuş: "İzleyecekleriniz sadece yetişkinler içindir, küçük çocuklar için uygun olmayabilir." Değişim öyle muazzam ki çocukların özgürlüğünün neye benzediğini görmelerine bile izin yok artık, diye düşünmüş Lenore.
Sayfa 240 - MetisKitabı okudu
Kendi başınıza gelse susar mıydınız acaba?
Mesela bütün bir sokağın tanık olduğu bir tecavüz vakasında herkes tecavüzcü babanın tarafını tutmuştu. Çünkü işin nereye varacağını muhakeme edebiliyorlar. Bu adamın bu tecavüzüne bütün mahalle şahitse o zaman niye bugüne kadar sesini çıkarmadı, değil mi? Bu soruya muhatap olmamak için ne yapıyorlar? “Hayır yalan, böyle bir şey olmadı” deyip yalancı şahitlik yapıyor, görmezden geliyorlar.
Sayfa 112
Reklam
169 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.