Ben, e k ş i m i ş bir öyküden kurtulmak için bir kavanoz reçel gönderirim…Bana kötülük etmeye kalkan “alır karşılığını” kuşku yok bunda: bir olanak bulurum çok geçmeden “kötülüğü yapana” (hatta bazen yaptığı kötülüğü için) minnetimi gösteririm – ya da bir şey d i l e r i m ki bu bir şey vermekten daha nazik olabilir…En kaba sözcük, en kaba mektup bile daha iyi yüreklicedir, daha inceliklidir susmaktan sanırım. Böyleleri, şu susanlar gönül inceliğinden, sevecenliğinden yoksundurlar hep; bir karşı çıkıştır susmak, söz yutmak karakteri basitleştirir, - mideyi bile bozar. Susanlar hep sindirim bozukluğuna uğrayanlardır. – Görülüyor, kabalığı değerden düşürmek istemem i n s a n c ı l bir karşı çıkışın biçimidir o, şu yaşadığımız çıtkırıldım çağda, birincil erdemlerimizden biridir bizim. – İnsan bunun için yeterince zenginse, haksız olmak bir şanstır. Bir Tanrı gelseydi yeryüzüne haksızlıktan başka yapabileceği bir şey de olmazdı: cezalandırmayı değil s u ç u üstlenmek – ancak bu Tanrısal olurdu.
Emperyalizm ülkemiz toprakları üzerinde bir plan uyguluyor, bu planın uygulayıcısı ise yirmi yıldır ülkeyi yönetiyor.
Üstelik bu projede görev almayı cesaret madalyası alarak ve size sormadan üstlendi.
Tavuk yumurta sorusu kadar zor değil.
Bu zihniyet içinizden emperyalizm tarafından uygun zamanda çıkartıldı. Siz 75 yıldır emperyalizmin hangi oyununa gelmediniz ki!
Bu toplum din adına, öteki dünyada cennete gideceğini sanarak bu zulmü şükrederek ayakta tutuyor. Dinin siyasete alet edilmesi ile bu toplum mankurtlaştı. Hileyi, hukuksuzluğu, adaletsizliği, merhametsizliği, vicdansızlığı, ahlaksızlığı aşık olduğu celladına bu sebeple yakıştıramıyor.
Kendi sonunu kendi getiren ağlamaya bile zaman bulamadan yok edilir.
Dizini dövmeye bile fırsat vermezler.
Susanlar, seyredenler bu düzene destek olanlar kadar onlardandır.
Dolaylı destek doğrudan destekten daha tehlikeli durumlar doğurur.
Korku kör etmiş adeta insanları.
Önder Karaçay
“Susanlar neredeyse her zaman kalp inceliğinden ve nezaketten yoksun olanlardır; susmak bir itirazdır; yutmak, mecburen kötü karaktere yol açar - hatta mideyi bile bozar. Susan herkes sindirim güçlüğü çeker.-“
"Henüz yontulmamış bir mermer parçasında büyük bir heykel gizlenebileceği gibi, sessizlikte de bilgeliğin ve aklın gizlendiği sanılır. Susanlar, kendi kendilerini baltalamazlar."
ellerimden öptü
ellerimden
gözlerimden öptü
unutabilir misin?
ben ölsem unutamam
sensin
kalbim değildir
böyle göğsüme vuran
sen aklıma gelince
her şey gülümserdi
bizim mantığımızla
hayatın mantığı
asla birbirine uymuyordu
içimizde şeytan yok
içimizde aciz var
tembellik var
iradesizlik
bilgisizlik
ve bunların hepsinden
daha korkunç bir şey
hakikatleri görmekten kaçmak
itiyadı var
ve dikkat ettim
susanlar
daha iyi anlaşıyorlardı.
*Kaybettikleri seçimleri ellerinde tuttukları yargı ile gasp etmeyi amaçlıyorlar.
*Van'da ne oluyorsa İstanbul'un bir çok ilçesinde ve ülkenin onlarca yerinde benzeri şeyler oluyor.
*Kaybettikleri tüm belediyelerinde evrak-bilgisayar temizliği yapıldığının kanıtları yayınlanıyor.
*Yalancı Bahar'a kanıp 'kazandık' deyip susanlar kaybedecek.
*Adaletin olmadığı yerde kazanılan tek hak olmadı, olmayacak.
“Biz gittik, kalanlar sağ olsun;
doğan, eninde sonunda ölür.
Gök kubbede oturanlar iyi bilir, damdan bir taş atıldı mı, düşer.
Hırsı bırak, kendini boş yere harcama.
Şu toprak altında çırak da bir, usta da.
Hiç naz etme, a güzel,
Bu mezarda ne Şirinler var, ne Şirinler, Ferhat gibi yok olup gittiler.
Direği yelden yapı, a güzel,
Dayansa
Bunu demek için çok mu düşündün merak bile etmiyorum artık.
Ülkede 20m kaçak/göçmen var. Bu 20m içerisinden devşirilebilecek insan sayısını tahayyül eder misin? Veya bunlar arasından ülkeye girmiş ışidten mossada ciadan pkkya mensup kişi sayısını tahayyül eder misin? Bunların ve çocuklarının hiçbir kızamık/su çiçeği/hepatit aşıları olmadığından