Kardeşimiz Çay
İki kişi şöyle karşı karşıya otursa, üçüncüsü çay! Aramızda, bütün mahremlerin tanığı. Tabii bir parçası, bir uzvu gibi insanın, avuçlarında sıcaklık, dudaklarında can suyu ve her yudumda biraz daha arzuyla, çay!
Uzaktan konuşalım konuşacaksak. Uzun konuşalım, aradaki boşluklarla ve daima susarak
Reklam
Baba Evi
Bir gün babanız göçmüş olacak. Onun eski köşesinde oturuyor bulacaksınız kendinizi. Yerini yadırgayan bir diş gibi. Eskilerden bir cümle kurmayı deneyip vazgeçeceksiniz. Bir çekmeceye dokunup da açamamanın soğukluğu. Ne garip, artık duvardaki askılar, kapı ve pencere, tavan tahtalarındaki o budak izleri konuşmuyor sizinle konuşmayacak. Odalar yıl yıl unutacak yüzünüzün ifadesini.
Kitaplar sadece okumak için değil,birlikte yaşamak içindir.
Sayfa 104Kitabı okudu
yarın gidiyorum, şakımayın yıldızlar, sormayın konuşalım demiyorum, susarak da çoğalıyoruz ya gizimi veriyorum bu eve, ağaca, akıp giden suya günler zor olacak, görüşelim diyemiyorum ...
Reklam
Baba Evi
İnsan, baba evinden bir kere çıktı mı, yazık, bir daha hiç oralı olamıyor. Eve misafir, komşulara, eski arkadaşlara, kahveye, bakkala, yollara misafir. Her hali yabancı. Odaların, avluların, sokakların hatta gökyüzlerinin yabancısı. Adımlarından belli, yolları yadırgıyor. Bakışlarından belli, hülyalı, orada değil. Ev içlerinde sızısı eskilerde kalmış ince bir kederi bastırarak, vaktini bekleyecek. Üstü örtülmüş ve artık hiç konuşulmayacak eski cümleler, beyhude dolanıp duruyor boşluklarda.
Var olsun ve uzun yaşasın Anneler!
Baba ocağına her gidişinizde kapıyı anneniz açıyor ve sizi karşılıyorsa, dünyanın bütün hazinelerine sahipsiniz demektir. Baba evi, sonsuz saadetler kaynağıdır çünkü. İnsan, hiçbir mekânda orada yaşadığı kadar rahat, orada bulunduğu kadar mesut, orada olduğu kadar çocuk değildir. Orada bütün yoksullar zengin, bütün dertliler huzurlu ve bütün günahkarlar temizdir.
Meğer baba olmak; eşinin ve çocuklarının duygu değişim rüzgârlarıyla üşümeleri; bu sebeple de soğuk ve sıkıntılı sözler sarf etmeleri karşısında kenetlenmiş elleri asla bırakmadan: kimi susarak, kimi hafif tebessümlü cevaplar vererek onları sakinliğin güvenli limanına yavaşça çekebilmekmiş. Ve onlar rahatlayınca: "Buyurun, şimdi konuşalım canlarım..." deyip, ailece öfke fırtınasına tutulmaktan koruyabilmekmiş ve ilişkinin kontrolünü elinde tutabilmekmiş.
Dünya
Cemal Süreya, "Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu."
Sayfa 53 - kapı
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.