Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geçmişi fotoğraflardan öğrenmek mümkün mü? Ne anlatabilir bugün size, çoktan ölmüş insanların durgun ve suskun suretleri? Sadece zamanın geçip gittiğini ve her şeyin bir gün bittiğini.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Şakaklarımda dövmeler beni ele verecek. Cesur ve onurlu diyecekler Halbuki suskun ve kederliyim.
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
inanasım gelmiyor, akıllanmışım sanki "o" bende ölmüş ve ben bu yüzden yorgun, suskun ve bomboşum … “O" bendeki adam ne olduysa ansızın gözümde başkalaştı, değişti sanki gece, soğuk elleriyle takatsiz ruhumu alıp gitti.
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütun'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Bakma öyle suskun durduğuma, Dağlarında sesi çıkmaz unutma..
Şiddet / 2
Altmış beş yıldır Sırtımı bu vatana dayamış suskun bir küçük kızım Bu şehrin hâkiminin emriyle ne zaman yüzleşeceğim: "Evi basın ve bağlayın Oğlu evin bir odasında acı çeksin!" bu şehrin Hâkimiyle yüzleştim Ve ayağa kalktım Güven ve sevginin anlamını taşıyan şarkılarla- Barışı isteyen! Fetva Tukan / Filistin
Sayfa 28 - Hayal YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanın kürsüsü, geveze aklı değil suskun kalbidir.
Bordo Siyah YayınlarıKitabı okudu
Sevdan Beni
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz, uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni...
Esiri mi oldun sen de bir aşkın...
Ne o, yoksa sen de âvâre misin Sokak sokak gezen divâne misin Suskun durma öyle, konuş, ne olur Belki alev söner, hüzün kaybolur Galiba dumanlı yeşil gözlerin Yolunu mu kaybetmişsin göklerin Kirpiğin mi ıslak, elin mi şaşkın Esiri mi oldun sen de bir aşkın
Sayfa 49 - TimaşKitabı okuyor
Reklam
En karanlık andaki umudu aramaya gittim. Az sonra dönerim. Elimde bir çiçek olur nefesi suskun. Bir can daha kazanmış gibi oyunda, küçük galibiyetler. Güzel sevişen hayaletler.
Dilimde acı, içimde nefret Düşün sevdiğin yanlış biri Ve buna kanmış biri Pişmanlık evine dönmüş gibi Suskun, içine ağlar gibi..
Hüzünperest
güz gibi olsaydım keşke... güz gibi olsaydım keşke keşke güz gibi suskun ve hüzün verici olsaydım arzularımın yaprakları sararırdı birer birer gözlerimin güneşi soğurdu acıyla dolardı göğsümün gökkubbesi ansızın pençesini indirirdi canıma, bir hüzün tufanı gözyaşlarım yağmur misali eteklerimi boyardı âh... ne güzel olurdu güz gibi olsaydım vahşi, heyecanlı, rengarenk olurdum gözlerimde bir şair göksel bir şiir okurdu yanıbaşımda yalazlanırdı âşığın kalbi ateşin kıvılcımlarında gizli bir dert. benim ezgim... kırık dökük, rüzgâr sesi gibi keder kokusu dõkerdi yorgun gönüllere. önümde: genç bir kışın acı çehresi ardımda: yazı birbirine katan zamansız bir aşk göğsüm: hüznün, acının, evhamın mahalli güz gibi olsaydım keşke
Sayfa 106
yakıyor beni bu riyakârlık, hilekârlık bir çocukluk rengi istiyorum ey ölüm, senin o suskun dudaklarından ölümsüz bir öpücük istiyorum
Sayfa 62
Kırık cam misali hatalarım acıtır Seni böyle mi kaybettim? Bul beni, kaybolmuşum İzim silinmiş, dilim suskun, susmuşum Bak bana, mahvolmuşum Senden kendimi almayı unutmuşum
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.