Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sonrasında mekan değişir; savaş! İnsan cesetleriyle karılmış mumlarla yapılan bir kayıkla, ateş dalgalı savaş denizi geçilecektir. Üstelik imdat sesleri arasında. Geçebilecekler miydi? Belki. Bütün aşk masallarında bir suskun, bir sessiz vardı. Asıl kahraman ise daima, zamandı. Zaman bir ressamdır; ecel ressamıdır; elinden kıldan fırça, önünde safran sarısı boyayla resimler çizer; resimler bitince bakar ve şunu söyler: ben bu değilim.
Sayfa 395Kitabı okudu
#suskun
Derin ve sessiz olan bu hüzün ne kadar korkunç! Bu kadın bir hüzün ve sessizlik abidesi. Öyle zannediyorum ki ağzını açsa sel gibi hüzün akacak sözlerinden...
Sayfa 24 - KaknüsKitabı okudu
Reklam
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
240 syf.
10/10 puan verdi
Şairlerin, yazarların mektupları vardır; sevgiliye, babaya, evlada yazılmış mektuplar. Ahmed Arif’in “Leylim Leylim”i de bunlardan biridir. Ahmed Arif’in Leylâ Erbil’e seslenişi, serzenişi bir sevgiliye yakarış şeklindedir ki özel sayılacak hatta mahrem denilecek nitelikte mektupları da dikkat çekicidir kitabında. Arif, dost gördüğü, dost bildiği
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Gözümdeki damlalar, içimde kuduran nehirlerin zerrecikleridir. Gidişin öğretti bana; bazı aşklar aşka ihanettir! Ben ağlarım içten ve sessiz; sen, sana suskun sözlerimi gözlerimden iç. Her ayrılık her yarada aynı kanamazmış diyorum, derdimi dillendiriyorum; anlayan dinlemiyor, dinleyen anlamıyor. Yine ağlıyorum, yine kanıyorum. Soranlara gözlerden akan kalbin kanı diyorum.
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy... “Hamuş” derdi Mevlâna kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç, bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..? Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradan’ın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu. Mesnevi’yi şerhedenlerin çoğu bu ölümsüz eserin “b” harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi “Bişnev!”dir. Yani “Dinle!” Tesadüf mü dersin ismi “Suskun” olan bir şairin en kıymetli yapıtına “Dinle!” diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi? Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. “Neden?” diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla. Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.
Reklam
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Şafak Nakajima
Birşey yaparken ruhumuz ve bedenimiz bir olmalıdır; Yürürken etrafı görmek,ışığı hissetmek,havayı koklamak,attığımız adımların farkında olmaktır. Otururken bedenin sandalyeye,ayakların yere temasını hissetmek,sessiz kalabilmektir. Yatakta uzanırken bedeni algılamaktır. Elleri yıkarken,suyun avuclardan süzülüşünü,sabun baloncuklarının ışıldayışını farketmektir. Biriyle konuşurken,kendi cevabını hazırlamak yerine,karşısındakini gerçekten dinlemek,her sözcüğün bilincine varmak ve cevap vermeden kısacık bir süre de olsa suskun kalabilmektir...
Suskun ve sessiz
Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
Sayfa 364 - Everest yayınlarıKitabı okudu
1.061 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.