ACIMSINAMAYACAK MAVİ
Gülmeyi özledim vesselam, Öyle duvar oldu suratım. Şükürsüzlükle şükrederek savaşım, Artık beni yordu bir yerde. Kaçıp kaçıp Allah'a sığınırım, Elimde, avucumda kocaman bir dua nasıl olsa. Üzerim leş gibi İstanbul,
şimdi anımsanması gereken bir şeyler vardır bir çığlık kadar sessizlik de anımsanır hoyrat sevinçlerle sularında yüzülen olağan duygularla yüreği örten bir aştan geriye suskunluk kalır
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
Reklam
Sessizlik insanı demlendirirdi her zaman. Hep buna inanmıştım. Ateşten daha fazla yanmamak için ateşten bir tutam uzak durmak gerekirdi. Sessizlikte böyle, gürültüden gürütü bitene kadar uzak durmak gerekir. Sükutun çığlığı bende şunları meydana getirdi . 1-)onu tanımışlığıma yeni bir renk kattı. 2-)onu anlamışlığıma yeni bir anlam kattı. 3-)onu bilmişliğime yeni bir bilgi kattı. Çünkü ona hep diyordum seni yaşayarak, kimi zaman tartışarak, kimi zaman kavga ederek,kimi zaman aşkla romanlaşıp şiirleşerek,kimi zamanda susarak,kimi zaman tartışarak öğreniyorum tanıyorum ve keşfediyorum . Ve galiba ben hedefime ulaşmak ve ona karşı hakiki manada demlenmek üzereyim . Onu Yaşayarak öğreniyordum onada söylüyordum. Tartışmalarımız oldu,kavgalarımız oldu,şiirleşip romanlşmalarımız oldu , anı yaşamalarımız oldu,ve sonuncusu ise zannımca susarak oldu. Bu suskunluk iyide geldi. Fırtınalar dinmiş ateş yaksada kavurmuyor artık. Ona karşı his düşüşünce görüş ve davranışlarımı toplamış ve sakinleşmiştim. Onu artık gerçekten tanıyorum, çünkü onu yaşadım yaşayarak öğrendim, kendimle mutluyum, çünkü sözümü tuttum. Paldır küldür tanıma çabasına girmemiştim. Tanımak yanmaktı, Tanımak ezilmekti, Tanımak acı çekmekti, Tanımak kıskanmaktı, Tanımak içi yana yana göz yummak sabretmekti, Tanımak susmaktı. Ve tanıdım öğrendim ve yaşadım onu...
Suskunluk, bazen en güçlü ifadedir çünkü sessizlik, binlerce sözden daha derin bir anlam taşıyabilir.
Suskunluk mu, sessizlik mi? İkisi de şiddetten besleniyor bende. Özellikle susmak, susturulmaktan daha tehlikeli. Sesinden vazgeçenin içine bakmayı içiniz kaldırabilir mi?
Düşünceler ve sessizlik ne derin şey...
İçinde biriken milyon tane şeyi nerede, hangi sırayla ve kime söyleyeceğini bilemediği için kendini ölmeden suskunluk mezarına gömenler var. Konuşup dururken bir kelimeye, o kelimenin geriye doğru uzanan bir dolu hikayesine, çağrışımlarına, izlerine takılıp kalan, o kelimeden sonra tek bir adım daha atamayanlar var. Birilerine bir şeyler söyleyedururken kendi sesinin yankılarına kapılan, o andan itibaren başka her şeye sağırlaşan, etrafındakileri unutan, o yankıların peşinde kaybolup gidenler var. Kendi sözlerinin ağırlığını taşımaya mecal yetiremeyenler var. Suskunluğunu herkesin kulak zarını patlatacak kadar gürültülü hale getirenler var. Hayatının bütün üşüyen yerlerini sadece birkaç kelimeyle örtüp ısıtabilenler var. Anlamlarla kendine bir evren kuran, kelimeleri tek tek gözden çıkaran, tedavülden kaldıranlar var. (Alıntıdır)
Reklam
Suskunluk mu, sessizlik mi? İkisi de şiddetten besleniyor bende. Özellikle susmak, susturulmaktan daha tehlikeli. Sesinden vazgeçenin içine bakmayı içiniz kaldırabilir mi? ◇
Küçük İskender
Küçük İskender
İkinci Waliz
İkinci Waliz
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. _Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin. _Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz. _Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir. _Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal
Suskunluk mu, sessizlik mi? İkisi de şiddetten besleniyor bende. Özellikle susmak, susturulmaktan daha tehlikeli.Sesinden vazgeçenin içine bakmayı içiniz kaldırabilir mi? Çölün merceğidir o. Kararan, körelen, kuruyan ne varsa, orada acının hizmetine girer. -Küçük İskender
180 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.