Halbuki vicdanların kabul etmediği her icraat, iktidarın tabutuna çakılan bir çiviydi.
Sayfa 223Kitabı okudu
Saltanat, ilahî adalete dayanmayan bir duzendir. Bu düzenin hedefi usttekilerin konumlarını korumak adına alttakileri koyunlastirmaktir.
Evet bir yılın daha sonuna geliyoruz... 2015 yılında okuduğumuz kitapları şöyle bir hatırlayalım, değerlendirelim... Bu yıl kaç kitap okudunuz, hangilerini beğendiniz? Sizi şaşırtanlar, sıkanlar, etkileyenler...
İlk ben cevap vereyim;
- 37 kitap okudum
- Beğendiklerim; Amak-ı Hayal, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Melekler ve şeytanlar, Kürk Mantolu Madonna, Satranç, İnsan Neyle Yaşar?, Kızıl Nehirler, Şeker Portakalı, Beyaz Gemi, Küçük Prens, Düzülke, Alice Harikalar Diyarında, Suya Düşen Kan, Fahrenheit 451, Zaman Makinesi, Dönüşüm, Küçük Kara Balık, Fareler ve İnsanlar, 1984, Yeraltından Notlar, Sayı Şeytanı, İlköğretmen, Ağrıdağı Efsanesi
- Beni şaşırtan ve etkileyen; Beyaz Gemi, Fareler ve İnsanlar
- Beni sarsanlar, Uçurtma Avcısı, 1984
- En beğendiğim kapak; Düzülke
- Beni sıkan bir kitap okumadım :)
Mekanlar da tıpkı insanlar gibi; doğuyorlar, belli bir süre yaşıyorlar, sonra ölüyorlar. Ama sadece bazı mekanlar ve bazı insanlar öldükten sonra da yaşamaya devam ediyorlar. Derviş Odası onlardan biridir.
Sayfa 8Kitabı okudu
“Medine’de Gül Devri bütün ihtişamıyla akıp gidiyordu.
Hazreti Bilal, günde beş vakit Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) mescidinin kerpiç damına çıkarak o yanık sesiyle şehre can katıyor; Allah’ın Peygamberi o ipek sesiyle, hangi makamda okuduğunu bilmediğimiz Ku’ranlarla mabedini dolduran yüreklere kar pınarları gibi akıyordu.
Sayfa 19Kitabı okudu
O günlerin birinde, bir sabah vakti Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Ümmü Seleme Annemiz’in evinde iken, “Ey Ehl-i Beyt! Allah, sizden kiri, günahı gidermek ve sizi, tertemiz yapmak ister” mealindeki âyet nazil oldu.
Allah Rasülü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerinde Yemen işi bir cübbe vardı. Biraz sonra Hazreti Hasan geldi ve Resulullah (sallahu aleyhi ve sellem) onu Yemen işi cübbenin altına aldı.
Sonra, Hazreti Hüseyin geldi. Onu da, onun yanma aldı. Sonra, can parçası Fatımatü’z Zehra geldi. Onu da, cübbenin içine aldı. Daha sonra, Hazreti Ali geldi. Onu da, cübbenin içine aldı.
Fatıma Annemiz sağ yanındalar, Hazreti Ali solda, Hazreti Hasan ve Hüseyin kucakta ve hepsi Yemen işi cübbenin altındalardı. Sonraları Âl-i Aba, Pençe-i Âl-i Aba diye de anılan beş kişi…
Rönesans ressamlarının bile resmetmekten aciz kalacakları muhteşem bir tablo…
Sayfa 20Kitabı okudu
Bir gün, Necran Hristiyanları bir heyetle Medine'ye geldiler. İçlerinde önderleri,alimleri ve ileri gelenleri de vardı. Bunlar on dört kişiydiler. Üzerlerinde ipek şal ve atkıları, kenarları ipekle çevrilmiş elbiseleri vardı. Mescitte endi dinlerince ibadet ettiler. Allah Resulu (sav) onlara bir şey demedi. Yanındakilere; "Onları kendi haline bırakın." dedi.
Peygamberimiz (sav) onlara Müslüman olmalarını tavsiye etti.
Karşılıklı deliller ileri sürüldü.
Peygamberimiz (sav), Kur'an'dan ayetler okudu. Onlar Kur'an'dan okunan ayetleri inkar ettiler.
Allah'ın Resulu (sav); Eğer söylediklerimi inkar ediyorsanız gelin lanetleşelim." dedi.
Ertesi gün buluşmak üzere ayrıldılar.
Necranlıların psikoposları onlara şöyle dedi;
"Yarın Muhammed'e(sav) bakın,eğer ailesi ve çocukları ile gelirse onunla lanetleşmekten kaçının,ashabıyla gelirse lanetleşin,çünkü o hak dava üzere değildir."
Ertesi gün Peygamberimiz (sav), Hz.Ali, Hz.Fatıma,Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin'le çıkageldi.
Biraz sonra Necranlılar da geldi.
Piskopos,Allah Resulu'nün (sav) yanındakileri sordu.
"Kızı,damadı ve torunları." dediler.
Resulullah(sav) ilerledi ve diz çöktü.
Psikopos korktu.
"Vallahi,lanetleşmek için peygamberlerin diz çöktüğü gibi diz çöktü." dedi."
Lanetleşmekten vazgeçerek cizye vermeye razı oldular.
Sayfa 22Kitabı okudu