Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bilim tarihçileri Asilomar Konferansı'nın sonrasında bilim tarihinde buna benzer başka bir an var mı diye tartıştılar.Yoktu. Buna en çok yaklaşan metin herhalde 1939 Ağustos'unda Albert Einstein ve Leo Szilard tarafından ABD Başkanı Roosvelt'e yazılan iki sayfalık mektuptu. Mektupta yapılma aşamasında olması muhtemel güçlü bir silahtan söz ediliyordu. "Yeni ve önemli bir enerji kaynağı keşfedildi." diye yazdı Einstein. Bununla "muazzam miktarlarda güç üretilebilir"di. "Bu yeni oldu ayrıca bomba yapımında da kullanılabilir ve olağanüstü güçlü yeni tip bombalar yapılabilir"di."Bu türden tek bir bomba , kayıkla taşınıp bir limanda patlatıldığında , bütün limanı bile havaya uçurabilirdi" Einstein-Szilard mektubu hemen karşılık bulmuştu.Durumun aciliyetini sezen Roosevelt konuyu araştırması için bir bilim komisyonu kurdurmuş , birkaç ay içinde komisyon Uranyum Danışma Komitesi ne dönüşmüştü. 1942 ye gelindiğinde komisyon Manhattan Projesi ile birleştirilmiş ve bu süreç ilk atom bombasının yapımıyla sonuçlanmıştı.
Sayfa 240Kitabı okudu
Atom bombası
Oppenheimer , Fermi , Szilard ve Szilard'ın sekreteri, 1942'den 1945'e kadar , NKVD dosyalarında , ilk Amerikan atom bombasının geliştirilmesi konusunda bilgi sağlayan isimler olarak yer aldılar.
Sayfa 199 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
Reklam
İlginçtir ki, bütün bunlar Einstein-Szilard sisteminin sonu olmadı. Pompa daha sonra nükleer reaktörlerin soğutma sistemlerinde kullanıldı. Sonuçta, iki bilim adamı, altı ülkede kırk beşin üzerinde patent almışlardı. Dehalarının buzdolabı sektörüne yaptığı büyük katkılar çoğu kişi tarafından unutuldu. Yine de diğer başarıları yirminci yüzyılın doruk noktaları arasında hep anılacaktır.
Kendimizi geliştirsek mi
PAKİSTANLI MÜSLÜMAN BİR BİLİM ADAMININ İLGİNÇ ARAŞTIRMASI.. . Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var; ~Amerika'da 7 milyon, ~Asya'da 5 milyon, ~Avrupa'da 2 milyon, ~Afrika'da 100 bin Adet Musevi yaşıyor..
Fizikte sevilerek anlatılan bir hikaye vardır. Enrico Fermi usanmış bir halde, artık yeryüzünü keşfetmeleri gereken şu son derece olağanüstü ve yetenekli uzaylıların nerede olduğu­nu sorunca Szilard muzipçe şöyle yanıtlar: "Onlar aramızda ama kendilerine Macar diyorlar."
Sayfa 10 - dönemin Macar biliminsanları ve matematikçilerinden oluşan gruba "Marslılar" denilmektedir.
Kendimizi tanıdıkça iyi ve kötü yanlarımızın evrimsel kökenlerini de anlıyoruz. Szilard'ın öyküsünü hatırlayın: Dünyadaki herkesi öldürebilecek silahlar yapmanın yolunu keşfettik. Sonra da o silahlarla herkesi öldürmemeyi başardık! Direksiyonu nereye kıracağımız bizim elimizde. Ve doğru kararı vermek için bebeklerin gülümsemelerine bakmak yeterli.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Manhattan Projesi, ilk başlarda Nazi Almanya'sına karşı yürütülen bir program olarak algılanmıştı. Almanya'nın yenilmesinin ardından projeyi yürüten bazı bilim adamları, bu silahı ilk kullananın Amerika olmaması gerektiğini savunmaya başladı. Franklin Roosevelt'e yazdıkları mektupla, bombaların kullanılmasını ciddi şekilde eleştiren iki kişi, 1939'da ilk atom bombası çalışmalarının başlamasına öncülük etmiş Albert Einstein ve Leo Szilard olmuştu. Zaten atom bombası kullanılmadan birkaç gün önce, aralarında Amerikalı fizikçi Edward Teller'ın da bulunduğu bir grup bilim adamı, bombanın yıkıcı gücünün, herhangi bir kişiyi öldürmeden de gösterilebileceğini belirtmiş ve yarattıkları canavarın ortadan kaldırılması için dilekçe yazmıştı lakin seslerini duyuracakları kimse yoktu.
Sayfa 121 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Herkesin dilinde dolaşan bir hikâyeye göre Szilard, Londra caddelerinden birinde kırmızı ışıkta bekliyordu ve birdenbire kafasında bir şimşek çakmıştı; bir çekirdek bölündüğünde ortaya enerjik nötronların çıkacaktı ve bu nötronlar yeni çekirdeklerin de bölünmesine neden olacaktı. Hepsiyle ya da örnekteki çekirdeklerin çoğuyla "zincirleme reaksiyon" oluşacaktı ve ortaya çok fazla enerji çıkacaktı. Sonraki birkaç haftada prosesin patentini almak için başvuruda bulundu, ama keşif, bomba yapımı için bir potansiyel oluşturduğundan bunu gizli tuttu.
Sayfa 222
İcatlar - Nükleer Silahlar
"...İlk zincirleme reaksiyon denemesi için her şey hazırdı ve deneme 2 Aralık 1942 Çarşamba günü gerçekleştirildi. Kutlamalar sessizce yapıldı. Reaksiyonun gerçekleştiği onaylanınca Szilard Fermi ile el sıkıştı ve 'Bu, insanlık tarihinde kara bir gün olarak yazılacak' dedi."
Sayfa 231Kitabı okudu
İcatlar - Nükleer Silahlar
"Leo Szilard, fikir aklına geldiğinde, Londra'da Russell Meydanı yakınlarında karşıdan karşıya geçmeyi bekliyordu. Günlerden 12 Eylül 1933'tü. Bundan on iki yıl kadar sonra, ABD Hiroşima'ya atom bombası atarak tahminen 135.000 kişinin ölümüne neden olacaktı."
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
J.Robert Oppenheimer fizikçi, bilimadami,dahi,mucit iyi evlat ,iyi bir eş , sevgi dolu bir baba ve aynı zamanda yok edici. Atom bombasını icat etti! Tüm bu özelliklere sahip olan aynı zamanda barış yanlısı bir insan neden bu korkunç silahı icat eder.Işte bu kitaptada adım adım Oppenheimer'in azimli öğrencilik hayatından başlayıp Hiroşima ve
Vicdan Bir Kara Kutudur - Robert Oppenheimer
Vicdan Bir Kara Kutudur - Robert OppenheimerMesud Topal · Kara Karga · 0207 okunma
Umarım eğitime önem veririz
Alıntıdır PAKİSTANLI MÜSLÜMAN BİR BİLİM ADAMININ İLGİNÇ ARAŞTIRMASI.. . İSLAM DÜNYASI NİYE ADAM OLMAZ Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var; ~Amerika'da 7 milyon,
102 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap, Macar şair Ferenc Kölcsey'in erkek kardeşinin oğlu olan Kalman Kölcsey için yazılmış. Kitabın konusu adından da anlaşılacağı üzere Kalman Kölcsey'in şahsında genç insanlara onları bekleyen hayat ile ilgili verilen öğütlerden oluşuyor. Özellikle vatan sevgisinin önemi, şahsından ziyade toplumun refahına öncelik verilmesi, ailenin önemi ve onlara gösterilmesi gereken vefa, öğrenmenin yanında onu hayata geçirmenin önemi, düşünme ve muhakemenin önemi, tek başına değil birlik olmanın önemi, sabırın önemi, gerçeği aramanın ve başkalarının fikirlerine körükörüne olmamak şartıyla kulak vermenin önemi gibi konularda öğütler içeriyor. Tek kelime ile "fazilet" i kazanmayı hedefleyen herkes için bilenlere hatırlatıcı bilmeyenlere bilgi verici güzel bir eser olduğunu söyleyebilirim. Üzerinde düşünmek koşuluyla faydalı bir okuma deneyimi olacaktır herkes için. Özellikle gençlere tavsiye ediyorum. Ayrıca aynı minvalde olan ve bence daha iyi olan Ali Fuat Başgil'in Gençlerle Başbaşa kitabını da özellikle öneriyorum. Bu tür kitapları çok didaktik bulup da tercih etmeyenlere de bir sözüm var: Biz zaten öğrenmek, düşünmek ve hayatımıza uygulamaya çalışmak için okumuyor muyuz? Herkese faydalı okumalar dilerim.
Ey Genç Sözüm Sana
Ey Genç Sözüm SanaFerenc Kölcsey · Büyüyenay Yayınları · 201914 okunma
Salt bilimsel ve yabancılaşmoş bir zekanın insanın kişiliği üzerine yaptığı etkileri, en yoğun biçiyor Charles darwin'in yaşamında bulabiliriz. Kendi biyografisinde, otuz yaşına dek müzikten, şiirden ve sanattan büyük zevk aldığını, ama sonraki yıllarda bu yeteneğinden yoksun kaldığını anlatır ve şöyle yazar: "Aklım, büyük bir bilgi birikimi arasından habire yeni yasalar filtre eden koca bir makineye dönüşmüştü sanki.. Sevdiğim şeylerin artık bana tat vermez oluşları ve onlardan uzaklaşmam, mutluluğu yitirmeme yol açmıştı. Bu durum, zihnim açısından tehlikeli olduğu kadar, karakterimin ahlaki özünün de zayıflaması sonucunu doğurmuştu. Çünkü doğal yapımızın en önemli yanını ve bize özgü olan duygularımı yitirmiştim. Darwin'in burada anlatmak istediği süreç, zamanın çok tutulan ve hızla yayılan bir özelliğinin, zekanın gönülden ayrılmasının bir göstergesidir. Bu eğilim, o günden bu yaba artarak gelişmiş ve bilim dünyasının yaygın davranış biçimi haline gelmiştir. Ama ilginç olan, kesin ve devrim yaratacak bilim dallarında (örneğin teorik fizikte) çalışmış olan büyük bilim insanlarının, bu teze tam ters gelecek bir biçimde duygusal yönleri ağır basan kimseler olmalarıdır. (sözünü etmek istediğim:Einstein, bohr, szilard, heisenberg ce schrödinger gibi ustalardır)
Sayfa 189
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.