Denebilir ki, 14.yüzyılın sonunda Doğu’da, Hıristiyanların karaya çıkabilecekleri bir karış toprak bile kalmamıştır. Haçlıların başarısızlığı sonucunda artık Kutsal topraklar denilmemekte, “Levant”, yani “Doğu Hindistan Kapısı” terimi kullanılmaktadır.
GEORGEVITZ’IN PROJESİ(1542)
Yazar, Hıristiyan askerlerin alacakları ücrete baktıklarını, buna karşı Müslüman askerlerinin kışlaya girdikleri anda tüm kötülükleri dışarıda terk ettiklerini söylüyor. Ayrıca unutmayalım ki Türk askerlerinin komutanı da Muhteşem Süleyman’dı. Her dönemde ve her boylamda savaşçıların gerçek gücü kendilerini harekete geçiren idealde saklıdır.
Reklam
YÜZBAŞI LA NOUNE’NUN PROJESİ(1587)
Yüzbaşı La Noune yazdığı kitapta, Hıristiyan hükümdarların bir araya gelirlerse Türkleri Avrupa’dan dört yılda kovabileceklerini söylemiştir. La Noune, aynı dönemde yaşayanların iyimserliğini paylaşmaktadır. Oysa Türk imparatorluğunu küçültebilmek için dört değil, yüz kere dört yıl gerekmiştir.
Sayfa 118Kitabı okudu
NAPOLYON VE I.ALEKSANDR’IN PROJELERİ
Türk imparatorluğunu Rusya’yla paylaşabilirdim. Bu taksim aramızda birkaç defa söz konusu oldu. Konstantinopolis sorunu her seferinde Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtardı. Başkent İstanbul aramızdaki en büyük sorundu ve uzlaşmanın gerçek engeliydi. Rusya orasını istiyordu, ben de vermeye razı olmuyordum. İstanbul çok değerli bir anahtardır, bir imparatorluğa değer; orasını eline geçiren dünyanın hakimi olur. NAPOLYON
Sayfa 317Kitabı okudu
Aile içindeki kavgalar çabuk unutulduğu gibi, Hristiyan devletler arasındaki geçici kırgınlıklar da Doğu’nun güneşi altında mum gibi erimekteydi. Hristiyanların hataları itiraf edilmeden, bilinçsizce ya da sessiz bir mutabakatla çabucak unutuluyor, buna mukabil, Türklerin en ufak tersliği gerçekten abartılıyor, hemen intikam çığlıkları atılıyordu.
Sayfa 454Kitabı okudu
Balkan Yarımadası’ndaki barut fıçısının patlamaya hazır olduğu artık anlaşılmıştı. Osmanlı-Yunan savaşı(1897) gecikmedi. Yunanistan, büyük bir tedbirsizlik yaparak Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Bunun ardında basit bir mantık vardı. Yunanistan kazanırsa Girit’in kendisine nihai olarak bağlanmasını sağlayacaktı. Kaybederse, Avrupalı devletler Yunanistan lehine müdahale edecekti. Bu ikinci varsayım gerçekleşti. Düvel-i Muazzama araya girdi ve Yunanistan bu maceradan çok ucuz kurtuldu.
Sayfa 483Kitabı okudu
Reklam
118 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.