Bunca bilgiden sonra, ne bağışlaması? Düşün ki
Tarihin aldatıcı yolları, yapay dehlizleri çoktur,
Ve iletir, aldatır fısıldayan aşırı hırslarla,
Yönlendirir bizi boş şeylerle. Düşün ki
Verir o, dikkatimiz ne zaman dağılsa
Ve ne verirse, verir öyle esnek bir şaşkınlıkla
Ki bu veriş aç bırakır özlemleri. Çok geç verir
İnanılmayan ne varsa, ya da hala inanılıyorsa,
Yalnız anılarda, uyanan tutkuyu.
Çok erken verir
Güçsüz ellere, ne gelirse aklına
onsuz olunabilecek,
Bir korkuyu üretinceye dek reddediş.
Dur merdivenin üst basamağında -
Dayan bir bahçe vazosuna -
Ör, ör günışığını saçlarına -
Kucakla acı bir şaşkınlıkla çiçeklerini -
Fırlat hepsini yere ve dön
Gözlerinde bir anın gücenikliğiyle:
Ama ör, ör günşığını saçlarına.
'Gerçek bir şair başkaları tarafından da yaşanabilecek yepyeni duygu tonlarını keşfeden kişi olduğu hâlde, gerçekten şair olmayan kişi başkalarının hissedemediği, sadece kendine has duyguları ifade eder.'
'çağdaş edebiyatın da kendi içinde iyi, kötü ve daha kötü örnekleri vardır. burada onları tartışmak istemiyorum. belirtmek istediğim şey, çağdaş edebiyatın maddecilik ve aşırı dünyevilikle yozlaşmış olduğudur. çağdaş yazar mananın, ruhun maddeye üstünlüğünün farkında değil ve onu anlamıyor bile. sanatta en önemli mesele bu anlayıştır, inancındayım.'
'okuduğumuz eserlerin sayısı arttıkça, çeşitli nesir ve nazım yazarlarının en iyileriyle tanıştıkça ve aynı zamanda hayat tecrübemiz ve düşünce gücümüz arttıkça zevkimizin muhtevası da zenginleşir, duygularımız sükûn bulur ve anlayışımız derinleşir.'