Şems ; "İnsanı bilge yapan en önemli şey nedir bilir misin?" diye sordu talebesine. "Okumak mı hocam?" "Hayır insanı bilge yapan şey yalnızlıktır. Dış dünyadan kendini ne kadar korursan o kadar kendi içine döner, kendini keşfeder ve bilgeliğe ulaşırsın. Ama bu öyle kolay bir iş değildir, yalnızlığı herkes beceremez, ailenden, arkadaşlarından, çevrenden kopman gerekir. Senin zihnini meşgul edecek her şeyi bir kenara atmazsan yalnızlaşamazsın. Tabi bir de yalnızlaştıktan sonra ona tahammül etmek de zor iştir. Nihayetinde insan denen varlık her zaman kendine bir eş yoldaş arar; bu onun fıtratında olan bir şey. Sen bu fıtratına karşı koyup direndikçe o isyan eder ve eğer onu susturmayı başarırsan, gerçekten kendi başına kalırsan ruhuna yani özüne dönersin ve o an gerçeği görüp bilgeleşirsin. "
Sayfa 178 - Fark YayınlarıKitabı okudu
Hocam, her şeyin hoyratça, hızlıca tüketildiği ve bu arzular beslenmediği zaman hesap sorulduğunuz, üretken olmamakla itham edildiğiniz hakikaten çok acımasız bir tüketim çağının ortasındayız. Evlilikler de böyle tüketiliyor, aşklar da; gerçek anlamda aşksa tabii... Yemeklerin bile isimleri fastfood olmuş yani hızlıca tüketiliyor. Siz bir emek harcıyorsunuz, yıl- larınızı veriyorsunuz, bir kitap yazıyorsunuz, onun sonunu getirmeden, hatta kitaba dahi başlamadan, yenisi ne zaman çıkacak diye soruyor insanlar. Tabii bu tüketim kültürünü beslemek için artık 3D filmler çekiliyor, sinemalar doluyor, taşıyor. YouTube'tu, Netflix'ti, iletişim araçlarıydı derken kitap sanki bunların içinde biraz yalnız kaldı...
Reklam
Kıssa
Sıkı bir Hanefî olan Memduh Bey, mezhebinin reşîd kızların kendi başlarına evlenebilecekleri, bunun için veliye gerek olmadığı yönündeki içtihadını takdir etmekte ve bunu zamanına göre oldukça ileri bir düşünce olarak görüp onaylamaktadır. Bir akşam evinde Serahsi'nin el-Mebsut isimli kitabının Nikah Bölümünü okurken kapısının zili çalar. " Bir misafir beklemiyordum, hayırdır İnşaAllah" diyerek kapıya yönelen Memduh Bey karşısında, İstanbul'da okumakta olan ve aylardır hasret kaldığı kızı Meral'i bulur; tabii çok sevinir. Fakat kızının yanı başında daha önce hiç görmediği bir "adam" durmaktadır. Şaşırır. Babasının şaşkınlığını fark eden Meral titrek bir sesle "Şey... eee babacığım... tanıştırayım; kocam Serdar" der. Bunu duyan Memduh Bey ruhen yıkılır, birkaç saniye sonra da bedenen yığılır.
Allah'ın Sevdiği Kuluna Beş Öğüdü...
Adamın biri bir gün bir rüya görmüş. Belki salih bir zat belki de peygamberân-ı izâm hazerâtından birisi, bilemiyoruz. Farklı rivayetler var. Rüyasında hâtiften bir ses ona demiş ki: "Sabah olup da sokağa çıktığın vakit gördüğün ilk şeyi ye. İkinci şeyi sakla. Üçüncünün isteğini geri çevirme. Dördüncüyü üzme. Beşinciden de kaç." Sabah
Bu konuyu anlayamadım, gerçekliǧi ne?
SAHİH HADIS: ÜÇ TALAKLA BOŞANMA Talak, çözmek, serbest bırakmak, boşanmak anlamına geliyor. Sünniliǧe göre huzurlu bir aile hayatı kurulamayınca, iyi nesiller yetiştirmenin imkânı kalmayınca eşler talak oluyormuş "Bazen ölüm ve hastalık gibi tabii engeller, bazen de geçimsizlik, münaferet, eşlerin birbirini sevmemesi, anlaşamama gibi
Korkarım yarabbi!
"Ben ki özgür bir kadın olduğuma inanırdım. Ama anlaşılır bir şey... 35 yıl... her sabah uyanmış ve seni düşünmüşüm... seni sen olarak değil... kocam olarak... ailenin temel direğiydin. ironi falan yok sözümde. Ne bileyim, senin yemen içmen... senin ütün çamaşırın... senin işin... senin kariyerin.. Senin sorunların... ki her zaman benim de sorunlarımdı... sonra benim sorunlarım vardı tabii ki seninkilerin tersine, yalnızca benim sorunlarımdı... İyi, işte birden kendimi böyle bulmak... tek başına ve yapacak hiçbir şeyi olmayan biri olarak... bir şok oldu! Çok kötü oldum...korkunç günler geçirdim..."
Reklam
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.