Yılmaz Erdoğan’ın Otlu Peynir Şiiri ( 94-95 Yılları Hakkari ve Babam )
“Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan …. ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam.. Yıl 1995 Yüksekova’nın ilk ve tek radyo kanalı Feza TV’de bu Yılmaz Erdoğan’ın şiiri paylaşıldı. Annem beni hemen yanına çağırdı. Birlikte dinlemeye başladık. Ben küçüğüm tabi anlamam sanmayın. O sıralar kaymakamın kızı Belemir’e
Yaprak Dökümü
"Çocuklarınız var, paranız yok değil mi? Evlatlarınız âhir ömrünüzde size bir feci yaprak dökümü manzarası seyrettirmekten gayri saadet vermezler." Bu cümleyle başlar Yaprak Dökümü.. Hayatta en çok önemsediği şeylerden biri ahlak diğeri dürüstlük olan Ali Rıza bey eşi Hayriye Hanım, kızları Leyla, Necla ve Fikret, oğlu Şevket ile
Reklam
06.02.2023 04.17
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
çaresizlik ve yardım dilenişi
bu satırları yazarken çok utanıyorum ama sanırım yardıma ihtiyacım var... bazı şeyler kalbime çok ağır geliyor acıyı kaldıracak takati bulamıyorum kendimde ne yapacağımı ne diyeceğimi kendimi nasıl avutacağımı bilmiyorum. sonrasında ne olacak diyorum tabi bu düşüncelerden kurtulmak için de savunma mekanizmalarımdan olan her şeyi espriye vurma
diana

diana

@Yagmuurlar
·
09 November 2023 20:29
kafan çok karışık , gönlün mahzun, gidişat iyi değil, filistin var gündemde; derin acılar, ölümler ve teslimiyet... aklımda ve kalbimde bu acıları teskin edecek bir kıssa, bir hadis, bir ayet arıyorum bulamazsam ölürüm herhalde evet ölürüm! ruhu ölen bir insanın cesetten farkı ne? düşünüyorum uzun uzadıya, aklıma önce Efendimize ve Müslümanlara
Yarım kalan hikayem ..
Bugün , garip bir şekilde ilkokuldaki okuma fişlerinin kokusu geldi burnuma bununla birlikte ilkokul öğretmenim ve masasının altına girip bacağını dişlemem... Akşam saatleriydi , mevsim kış olduğundan hava da erken kararmıştı , öğretmenin bacağını ısırıp kaçtım okul okumak istemiyorum diye -hâlâ o fikrimi savunuyorum her ne kadar geç olsa da..
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Reklam
27.01.2024
Geceye, yılların mağduriyetini yaşayıp da bir türlü kelimelere dökemeyen bir kişi olarak başlıyorum. Belki sen beni dinlersin umuduyla yazıyorum. Belki sana bu anlattıklarımı benim yüzüme vurmazsın umuduyla yazıyorum. Belki yarın bir gün bana sinirlendiğinde kendini kaybedip de ağzından bana karşı beni sana anlattıklarıma pişman ettirmeyecek
RAGIP - 5
Ne yapayım bilmiyorum Yemin billah beynim duruyor Sağa gitsem çıkmaz sola gitsem daha beter Ümitsizlik gırtlağıma yapışıp namusuma göz dikerken Şu mavi gökyüzü benim gözümde boyanmış bir tavandan ibaret Birde kaç derece bilmem ama lambası var tepemde, kavuruyor Şu şiirler olmasa karşımda bir solukla bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar suret
474 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.