Tabiat ana yenileştikçe biz de yenileşeceğiz. Ey ebedî dönüş, sen ne kadar güzelsin! Nizamın, ahengin ta kendisidir. İnsanoğlu, ruhunda bu âhenk hüküm sürdüğü için, talihindeki acılığın, yoksulluğun rağmına büyüktür... ____
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz. drive.google.com/file/d/1upa9t7o... Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
Reklam
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
''... Güzellik bu işte! Fiyatı olmayan şey, satın alınamayan şey: Bir güneşin doğuşu, yıldızlı bir gökyüzü, bir ormanın sessizliği... Güzellikler karşısındaki hayranlığımız bize çirkinliğimizi unutturuyor çoğu zaman... Bir senfoni dinlerken kimse çirkin olamaz. Anlamasa bile, sevmese bile. Sanatın güzelliği, bizim çirkinliğimizden güçlü her zaman. Asıl büyük güzellikse aşk! Tabiat aşkı olmasa tabiat bize güzelliğini duyuramazdı... İçinde sanatın o engin aşkı olmayan bir Beethoven, bir Schumann, bir Sibelius gelmeseydi dünyaya senin güzelliğini bilemezdik. Bir Michelangelo, bir Rodin öğretti bize mermerin ihtişamını. Renkler bir Rembrandt'la, bir Goya'yla, bir Van Gogh'la kavuştu ölümsüzlüğe. Sen de içimde aşkın ateşini yaktığın için bu kadar güzelsin. Ve ben senin güzelliğini bildiğim için en mutlusuyum insanların, en bahtlısıyım. Aşk olmasa güzellik de olmazdı. Ne güzel olmayan bir aşk gördüm, ne aşkın olmadığı bir güzellik. ...''
Sayfa 236 - Everest Yayınları
Ne iyi geldi...
BİR ADA ARIYORUM Bir ada anıyorum. Gürültüden uzak. Sisten ve pislikten uzak. Bir ada ki, kıyılarını berrak deniz okşasın, yumuşak yumuşak. Tuzlu deniz koksun suları. Hani çocukluğumuzdaki gibi. Hani insanlar onu lağım kokutmadan önceki. Korkusuzca gireyim sularına. Kulaçlayayım doya doya engine doğru. Arınsın, dinlensin, “yaylasını alsın”
Tabiat ana yenileştikçe biz de yenileşeceğiz. Ey ebedî dönüş, sen ne kadar güzelsin! Nizamın, ahengin ta kendisidir. İnsanoğlu, ruhunda bu âhenk hüküm sürdüğü için, talihindeki acılığın, yoksulluğun rağmına büyüktür...
Reklam
Güzellik söz konusu olduğunda tabiat emsalsizdir.
Sunuyor biz talep etmesekte, salınıyor karşımızda hayran olalım diye! Ne güzelsin bahar. Mezarda faniler bile bahara imrenir derdi ananem. Rahmet ve minnetle...
512 syf.
10/10 puan verdi
Beni bilen bilir, üstat Necip Fazıl'ın bendeki yeri çok ayrı ve özeldir. O nedenle ne zaman kendisinin bir eserini okusam yanına asla başka bir kitap koyamamaya gayret gösteririm. Çünkü onu okurken, kendisiyle konuşuyormuşuz gibi gelir, her satırı onun sesiyle okurum. Bu güzel muhabbetin arasına da başka hiçbir kitap girsin istemiyorum
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821.1k okunma
Kendi kendime: "İşte bir yıl daha bitti, dedim; bir yenisi başlıyor. Gençler bir yaş daha büyüdüler. Yaşlılar biraz daha kocadılar. Hayat nehri, geniş yatağında bir daha kabardı. Büyük, ölümsüz zaman ejderi kendi üstüne bir daha döndü, gene kendisinden doğabilmek için altın kuyruğunu ısırmaya başladı. Mevsimlerin mucizesine, aydınlığın değişen cilvesine yeni baştan bir daha şahit olacağız. Tabiat ana yenileştikçe biz de yenileşeceğiz. Ey ebedi dönüş, sen ne kadar güzelsin! Nizamın, âhengin ta kendisidir. İnsanoğlu, ruhunda bu âhenk hüküm sürdüğü için, talihindeki acılığın, yoksulluğun rağmına büyüktür. Bu düşüncelerle masanın üzerindeki kitaplar bana bir iç dünyasının yıldızları gibi göründü. Onlar bizim gerçek ebediliğimizdi. Fert olarak insanoğlu zaman selinde kaybolmaya mahkûmdu; fakat zekâsı bu ebedilikte nurlu bir yıldız gibi parlayacaktı.
Kendi kendime: «İşte bir yıl daha bitti, dedim; bir yenisi başlıyor. Gençler bir yaş daha büyüdüler. Yaşlılar biraz daha kocaldılar. Hayat nehri, geniş yatağında bir daha kabardı. Büyük, ölümsüz zaman ejderi kendi üstüne bir daha döndü, gene kendisinden doğabilmek için altın kuyruğunu ısırmağa başladı. Mevsimlerin mucizesine, aydınlığın değişen cilvesine yeni baştan bir daha şahit olacağız. Tabiat ana yenileştikçe biz de yenileşeceğiz. Ey ebedî dönüş, sen ne kadar güzelsin! Nizamın, ahengin ta kendisidir.
Sayfa 57 - Türkiye Kültür Enstitüsü YayınlarıKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.