Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tabiatı farketmek, hissetmek, hisseden birine rastlamak
Yeter. Etrafı seyretmeli, serin ve güzel sonbahar sabahını dinlemeliydi. Tarla kuşları, bülbüller yavaş yavaş ses vermeye başlamışlardı. Dağların arkasından usulca yükselen güneşe baktı. Bunca senedir şehirde yaşadığına ve bunu hep kaçırdığına bir kez daha hayıflandı. Bir gün diğeriyle asla aynı değildi; ışık farklıydı, renk farklıydı, bulutların çizdiği desen her gün bambaşka idi. Bir haftadır devam eden yağmurlardan sonra iyice artan ırmağın coşkun sesi başka idi. İlkbahar sonlarına doğru gelmişti buralara, uzun sıcak yaz tatlı tatlı sürmüş ve bitmişti, sonbahar da ılık bir havada renk cümbüşüyle geçmiş, Nihayet kış başına uzatmaya başlamıştı. Ne kadar doğru bir seçim yaptığını her gün tasdik eden mevsimlerdi bunlar. Tabiat artık bambaşka bir dil ile konuşuyor orada onunla çünkü, hayretler içinde dinliyor ve seyrediyordu; suyu, havayı, taşı, ormanı. Her tını, her ses, her renk ve biçim bambaşka bir hissedişle doluyordu içine. Duyuyor ve hissediyordu. Bir ara durup etrafı seyrettiğinde yolcu da fark etmişti onun dikkatini, "Ne güzel demişti, hisseden birine rastlamak.."
Sayfa 63 - DergâhKitabı okudu